23 yıldır bir yerlere gittiğimde, dönüş yolum hep aynı istikamet olurdu. hep evime giderdim. sıcak çorbadan içerdim. ev buz gibiydi( manevi anlamda) ama çorbamız sıcaktı. içim ısınırdı. karnım doyardı. hep kavga ederdik, sürekli çatışma halindeydik ama onların orda oluşu bile yeterdi. her gece yatağıma ağlayarak girerdim ama yatağımda yatardım. kendi yatağımda.. kendi yorganımı çekerdim üzerime. hep rahatsız sandalyede otururdum. babam elinden düşürmezdi kumandayı ve hep onun istediği izlenirdi. adanalı, kurtlar vadisi vs. televizyon izlemekten vazgeçtim bu yüzden. ama yine de mutluydum.
eve geç geldiğim için sürekli azar işitirdim her seferinde, çok büyük tartışmalar yaşanırdı ama yine de sırf kendi dediğim olsun diye inadına geç giderdim. ama giderdim 'evime..' yine yatardım sıcacık yatağımda.
şimdi öyle değil. tam da 18 saattir. evden valizimi de alıp çıktım. ve şu anda ne bok yiyeceğim meçhul. iş çıkışı yanlışlıkla bizim eve giderim diye korkuyorum. unuturum muhakkak ve birgün bizim oraya giderim ben. yaparım. sonra eve giremeyeceğim için salya sümük ayrılırım bizim mahalleden.