şimdi gençler, anayasaların katılıklarını içindeki değiştirilebilir maddeler belirler.
dolayısıyla içine tek bir maddenin değiştirilemez hatta değiştirilmesi dahi teklif edilemez diye oraya yazılırsa o anayasa katı anayasa olur.
anayasa'ya giriş, ders notları; camel(ben yazdım la, beğenemedin mi?)
evet, bu kısa bilgiden sonra; haşim kılıç'ın yani yıllardır anayasa mahkemesinde bulunan bir adamın (1990'da özal tarafından sayıştay üyesiyken seçilmiştir) demiş olduklarına bakalım.
diyor ki, eğer dördüncü madde değişirse anayasanın ilk üç maddesi de değiştirilebilir.
bu ne demek?
öncelikle anayasa mahkemesinin başındaki bir ismin bunu söylemesi basit bir sohbet konusu değildir. elbette, o mevkilere gelen bir ismin ki devletin en önemli kurumlarından birinde pişmiş devlet işlerini iyi bilen bir adamın boş boş konuşmasını bekleyemezsiniz. yani o adam bir şey diyorsa boşa demiyordur.
peki ne diyor? ne anlamalıyız söylediklerinden?
bana göre, haşim kılıç'ın söyledikleri daha çok yol gösterme şeklindedir. yani, birilerine (meclise ya da mecliste çoğunluğu olana) dolaylı yollardan ilk üç maddeyi değiştirmek isterseniz zayıf haklası 4. maddedir. 4. maddeyi değiştirin diğerlerini de değiştirirsiniz.
işte benim eleştirim burada başlıyor. bir anayasa mahkemesi başkanı anayasayı kendi isteği doğrultusunda mı değiştirmeye çalışıyor? bunun için siyasi partileri mi kullanıyor?
yoksa siyasi partilerin isteklerini yapmak üzere onlara yol mu gösteriyor? yani o adam siyasi partiler tarafından kullanılıyor mu?
ikisinden biri de olsa, yargı güvenirliliği bana göre iyice azaltıcı hatta kimi insanlar tarafından güvenilir olmaktan çıkartıcı harekettir bu.
oysa herhangi bir mahkeme başkanı bile olsa o insan tarafsız olmayı becerebilmeli. bu becerilemiyorsa; o mahkemede yargılanan konu hakkında kamuoyunun adalet isteği nasıl tatmin edilecek?
açıkçası,
ben bu söylemlere tarafsızlık endişesiyle bakıyorum.
umarım edişelerim boşa çıkar.
iyi ki bir iskandinav ülkesi değiliz. çok büyük bir kaos çıkmıştı ortaya!