tabi bu tiksinmede genç kızlarımızın vajina hijyeninden habersiz şekilde çürümüş balık gibi kokan mantarlı vajinalarla dolaşmasının da payı büyük. regl döneminde değilken bile sarı, yeşil, kahve rengi akıntılarla lağım çukuru gibi kokan o pis kezban vajinası, adet döneminde bir de kanla birleşince, içinde yaşayan canlı organizmalar olan, korku filmlerindeki vıcık vıcık lağım çukurlarına benzer.
elbette kızların çoğu bu şekilde yaşadığı için türk erkeğinin aklında kalan görüntü budur.
ama vajina hijyenine dikkat eden bir dilber gördünüz mü, o yalamaya doyamadığınız mis gibi, şeker gibi vajina adet gördüğünde, içine erkekliğinizi batırmak apayrı bir fantezidir, bambaşka bir tutkudur ki, o muemeleyi gören kızceğiz ise aklının hayalinin alamayacağı orgazmların insanı sağa sola savuran sert dalgaları arasında çaresizce erkeğine teslim olur, dünyadan, gerçeklikten kopar, kontrolünü kaybederek titremeye, çığlıklar atmaya başlar.
böylesine büyülü bir haznineir adet kanı. küsmüş çiftleri barıştırır, cinsellikten soğumuş aşıkları yeniden taş gibi diriltir. her ay yeniden, yeniden bir fırsat çıkar karşnıza. değerlendirmek artık size kalmış.
ya pis varoş, kokuşmuş bir kezban olarak yaşarsınız...
ya da adet kanının içinde erkekliğini yeniden hisseden bir sevgilinin kadınlığını parçalarcasına doyurduğu şehvet sarhoşu güzel bir kadın olursunuz...