o ötekileştirilmiş olmak

entry2 galeri
    1.
  1. O....ötekileştirilmiş olmak...
    "O" demek, ne kadarda basit şu zamanda...
    çünkü sen değilsin "o"...
    O farklı birisi,ve sen değilsin o...
    senden farklı , senden çok farklı ve seni ilgilendirmeyen birisi o...

    O demek bir kıyaslamadır çoğu zaman.Onların sahip oldukları,onların yaşayış tarzları,onların hayata bakışı, hep senin zıttındır.
    Sen....Sen biz dersin, bizim gibi dersin, ve en önemlisi "sen de bizim gibisin" dersin...
    O olmak, senin zıttını yaşamaktır, hayata bakış açının yüz seksen derece farklılaşmış halidir senin gözünde..."Onlar"ile kıyaslanma bazen seni yarışa sürükler, onlarla yarıştığı zannedersin ama aslında kendinle yarışırsın hep, çünkü empati kuramazsın.. senin gözünde "o" ; senden farklı,senden çok farklı birisi ve seni ilgilendirmeyen birisidir hep...
    onu ezdiğini,onları görmezden geldiğini farketmezsin,farketsen bile aldırmazsın çünkü sen değilsin o,
    senden farklı,senden çok farklı ve seni ilgilendirmeyen birisidir o...
    onları ezersin,onları görmezden gelirsin, bilerek yaparsın bunu ,çünkü farklı o, senin gibi değil,
    senden farklı,
    senden çok farklı ve seni ilgilendirmeyen birisi o....

    Fikir ayrılıkları, yaşayış tarzları, yaşayış farklılıkları ve iletişim kopuklukları "O" kavramını oluşturmuştur.Onlar gibi olmak yada olmamak senin yaşayış planını kurgulamıştır, bu yüzden "Onlar" ,senin hayatında senden çok karar verir olmuşlardır hep....çünkü onların yaptıklarına, sahip olduklarına, yeteneklerine, başarılarına, vs.. ulaşmak için kendinle yarışıp,kendini geliştirip,kişisel gelişimini arttırmanızı sağlamıştır onlar ,evet... bunu onlar sağlamıştır...

    "o" bir sınırdır bazen,
    toplumda o gibi olmak,yada onun gibi olmamak için uğraşlar verilmektedir..."o" bir kıyas, aynı zamanda hayat standatınızı geliştirmeniz gerekliliğini göstereren bir çizgidir..."o" hırsın kaynağıdır,aynı zamanda da boşvermişliğin tanımıdır..."o" uç noktaların tanımıdır...orta yolu yoktur onun...

    senin gibi olmayana"o" dersin....
    başını örtenlere , giyinişini beyenmediğine "o" dersin...
    senin inanmadığına inanana "o" dersin...
    senin inandığına inanmayana "o"dersin...
    farklı olana "o" dersin...
    seninle aynı görüşte olmayana da"o" dersin...
    ve bunlardan biri elbet sensin.....ama onlarda sana "o" der...siz asla biz olamazsınız, çünki biz olmak, "o" duvarını yıkmak demektir ki, bunu başaran insanlar kendilerini insanlığa adamış kişilerdir....Mevlâna Celâleddin-i Rûmî dir en önemli misallerinden biri..
    "Ne olursan ol yine gel".....demekle kalmamış, "o" duvarını yıkmış,yerle bir etmiştir......."Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik"...diyebilecek seviyede insana yöneliktir hisleri ve fikirleri...

    Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    ister kafir, ister mecusi,
    ister puta tapan ol yine gel,
    bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
    yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...

    Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeliyiz,
    Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeliyiz biz...
    Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ?
    Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
    Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
    Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir.

    kısacası hayatta mutlu, başarılı, anlaşılır bir birey olmanın ilk ve tek koşulu "o" kavramını yok etmektir..."biz",
    biz insanlar demeli.....kısacası sen gibi yaşamak,ben gibi olmaktır biz olmak....

    "o" bir kişi zamiri değildir anlattıklarımda, "o" tamamen ötekidir,ötekileştirilmiş olandır...zıt fikirlerin ete kemiğe bürünmüş halidir"o"....

    çünkü sen değilsin o....
    başkası....
    senin olmak istemediğin yada olamayacağın birisi "o"...
    Farklı
    Senden farklı
    senden çok farklı
    ve seni ilgilendirmeyen birisi o....

    edit: empati kuramayan birisine kızıp, o gün yazdığım bir saçmalamacadır.
    0 ...