adnan menderes'in iktidara gelişi nasıl ki devlete kapak atmış imtiyazlı bir zümreyi yerinden edip onun yerine başka bir zümre yarattıysa, idam edilişi de yerinden olan o eski zümrenin elinden giden imtiyazlarını geri alması için yapılan faşist bir askeri darbenin neticesinde ifa edilmiştir.
tarihte özellikle siyaset tarihinde yaşanan olayları objektif incelemek yerine iyiler-kötüler kapışması olarak görebilecek yetersizlikte beyinler mevcut maalesef. ve türk eğitim sistemi bu beyinleri yetiştirdiği için siyasi tartışmalar "biz-siz" kavgasından öteye geçemiyor. adnan menderes bu ülke için önemli çalışmalar yapmış bir başbakandır evet, diğer yandan da kendi zümresini yaratmak için halkı sürtüşmelere itmiş olduğu da bir gerçektir.. şimdi tutup da nato üyesi olan bir ülke için "ehe kore'ye asker şeyetti bik bik" demek nasıl kafasızlıksa, 1947'nin chp hükümeti imzasını taşıyan abd yalakası "marshall yardımları"nı menderes hükümeti üzerine yıkmak da o derece mallıktır.
türkiye'nin sscb baskılarından kurtulmak için o dönem seçtiği yol abd'ye yaklaşmaktı. başbakan inönü de olsa, menderes de olsa bu böyle olacaktı, oldu da... zaten abd'den istediğini alamayan adnan menderes'in sscb ile işbirliğine gitmesinin ardından olanlar oldu, abd askere yetkiyi verdi ihtilal yapıldı. hala vatansever komutanların idareye el koyduğunu sanan salaklar mevcut olsa da gerçek bu...
