karakterlerin hareketlerinin klasik müzikle bezendiği çizgi filmler izlerdik biz, şimdilerdeyse elektronik ve kalın ürkütücü ses tonuyla konuşan karakterlerle, daha doğrusu yaratıklarla dolu; silah, patlama aksiyon eksik olmayan dövüş çizgi şiddetleri izliyor çocuklar...
küçük arabalarımla, topaç, fırıldak ve biriktirdiğim gazoz kapaklarıyla oynardım. şimdi ise çizgi şiddetten fırlamış plastik karakterler çocukların hayal dünyalarında ve bu dünyada herşeyle savaş içinde... bu savaş genç dimağlara yayılıyor günden güne...
toplanıp saklambaç, yakartop vs oyunlar oynardık amaç eğlenmekti ama sosyalleşmek daha ön plandaydı sanki... şimdi ise internette savaş ve şiddet dolu oyunlarda üst rutbelere gelip kendisini ispatlayıp bir şekilde saygı kazanmaya çalışan miniklerle dolu ortalık... kendi aralarında medyadan özendikleri karakterleri canlandırıp oynayan... kısacası cem gariboğluculuk ve aşk-ı memnuculuk oynayan mini mini birler var şu sıralar...
arkadaşlarıyla monitörden veye cep telefonunun mesaj özelliğini kullanarak iletişim kuran bu yüzden beden dilinden yoksun ve geliştiremeyen gençler mevcut... belkide bu yüzden cep telefonunun mesaj kısmını ve internette chati kullanmıyorum... benim için mimikler , yüzyüze konuşma ve ses tonu çok önemli çünki...
nesil nereye doğru gidiyor diye sormaya gerek yok aslında, çünkü çocukların ve gençlerin bir yere gittiği yok... ama medya nereye doğru gidiyor derseniz?
o zaman iş değişir, çünkü medya hayal gücünün şiddetle birleştiği yere doğru gidiyor elinden tuttuğu bir sürü minikle...