1.
-
iki insanın en ortak ve en acı hüznü olmalı yalnızlık dedikleri.
Bu salt bir kaçış değil kendi iç evrenimizden ya da kuru bir oyalanış hiç değil, can sıkıntısının merkez döngüsünde...
Belki de, en gizlediğimiz yerimizden, en göz önünde bulundurduğumuz yönümüze kadar, varlığımızı kanıtlamaya çalışırız iliştiklerimizde...
iki baş, başbaşa verdiğinde, çokça güvensiz ve bütün hissedişler bile korkuya bağımlı, sırf bu yüzden...
Hatta en kötüsü de ben sen de "var"ım diyebilmek için bile, acıtmak en derin yerini, bir diğerinin...
Bu nokta da ne dost yeter ne de arkadaş içsel salgılarımızı yara bantlarıyla kapatmaya...
Yine o yalnızlık sanrısı kuşatır iç evrenimizi ve bu bize doğrudan en acı çarpmasıdır yaşadıklarımızın...
Arada binlerce şok edici bomba ve ağır kanamalara yetmeyen tamponlar da olsa, zor ama zorluğunca alışılmazdır ve sarstığı denli kaçınılmaz...
Ve birden!
Farkedişimiz, algımızın bize sürprizi... Büyüdükçe derinleşen sonsuz bir ağın ortasında...
Ne kadar uzak olup küçülsekte kendimizden, asla yalnız olmadığımızı vurur gülümsememize...
Deniz Zeynep