onla gittiğiniz her yer size yabancıdır. sanki oraya hiç gitmemişsinizdir daha önce. onla geçen koskoca 22 ay üstünüze karabasan gibi çöker. elbette her ilişki gibi güzel başlar her şey. bakışmalar, kaprisler, tartışmalar... tatlı gelir insana o anda olan bitenler. artık ilişki rayına oturdu diye düşünürsünüz ama kavgalar bitmek bilmez. her tartışma aslında o terk edenin içinden bir şeyler koparmıştır. ama siz bunu görmek istemezsiniz. hayata dört elle sarılmışsınızdır. dünyanıza olmuştur adeta o. hayatınızın en özel yerine koyarsınız onu. ailenizle bile tanıştırırsınız. gün gelir gelecekle ilgili hayaller kurarsınız. hatta çocuğnuza isim bile koymuşsunuzdur. doğmamış çocuklara don biçilir ama olan biten tartışmalarda söylenen sözler hiç biçilmez. nasıl olsa bitmez diye her şeyi söylersiniz. kırmak istemezsiniz ama kırılmıştır artık. aylar geçer. yine her şey yoluna girmiştir. sık sık telefonda görüşülür, üniversite ortamında bol bol beraber olunur. hediyeler, birlikte gidilen konserler, izlenen filmler... her dert paylaşılır, birlikte yemek bile yapılır. yaz tatillerinde ayrı kalırsınız. özlersiniz ve bu özlem kalbinizi her gün parçalar. gün sayarsınız kavuşmak için. tam 22 ay olmuştur ilişkiye başlayalı. siz gün sayarken ayrılık kapıyı yumruklamaya başlamıştır bile. bir anda sizden soğumuştur o, o olduğuna inanılan insan. artık hayatında kimseyi istememektedir. günler günleri izler. olan biteni anlamaya çalışırsınız. ''neden bu hale geldik?'' diye. ayrılık için kesin bir sebep yoktur. etrafınızdaki herkes ayrılacak olmanıza çok şaşırmıştır. birbirini çok seven ve birlikte ayrı günü geçmeyen iki insan artık birbirine yabancı olmuştur. kalem çoktan kırılmıştır siz tükenmez kalemler ararken. kafasında bitirmiştir sizi. siz de 3 ay boyunca özlediğinizle kalırsınız. ona kavuşucam derken her şey bıçak gibi kesilmiştir. artık denecek fazla söz kalmamıştır. geriye kalan derin bir boşluk, ondan kalan, serseri kurşun gibi seken hatıralar...