air20

entry479 galeri
    385.
  1. yine bir yanlış anlama sonucu tartışmıştık. bana face ten baya bi şeyler yazmıştın, okumuştum anlam verememiştim. ne diyosun kubi anlamadım hiçbir şey demiştim. sende face te yazdığını diyorum demiştin ve öylece başlamıştı tartışma. istanbul da seni eric clapton konserine çağırmak için mesaj atmıştım ama bilet almayı son ana bıraktığım için tekrar dönememiştim sana. senin yazdığın ne öyle face te demiştin. onu sana yazmadığımı anlatana kadar canım çıkmıştı. hep öyle olurdu zaten gelirdin birden parlardın ben ne olduğunu anlayana kadar da sinirin geçerdi. yine öyle olmuştu tartışmıştık bende susmamıştım o zaman bende terslemiştim seni. hatta öyle bir kelime etmiştim ki kendimi asla affetmiyorum o yüzden. en sonunda durumu anlamıştın ve "sen çok iyi çok tatlı birisin. istediğim zaman başımı omzuna rahatlıkla koyabileceğim güvendiğim birisin. çok iyi bir arkadaş belki de daha fazlasısın benim için. böyleyim ben geri kafalıyım anlamıyorum bazen her şeyi ama sen yanında rahat olduğum birisin. bir derdin sıkıntın olduğunda illa benimle alakalı olmayabilir ne olursa olsun bilmek isterim ve yanında olurum. çünkü aynı şekilde bende başım sıkıştığında sana gelirim geliyorum da.." demiştin. ama o kadar kızmıştım ki sana doğru düzgün cevap bile vermemiştim.
    teoman konseri olduğu gün adamın birine çok kızmıştın. sana tamam sakin ol diyordum sen de ne sakin olcam düzgün kullansın arabayı demiştin. burda bir sürü insan var adam gibi kullansın demiştin. bakmıştım ne kadar asabisin sen ya demiştim. evet öyleyim ve senin de buna alışman gerekiyo demiştin. beni daha çok sinir etmek istemiyorsan şu hırkayı üzerine giy üşüceksin diye de paylamıştın beni. tüm şarkıları söylemiştik birlikte. sen bana hep anlatmaya çalıştın ama ben inatla anlamadım kubi. ya geçiştirdim ya da sustum konuşmam gereken yerde. şu sözlüğe sende gel diye o kadar söylemiştin bana da yok ya uğraşamam ben diyordum hep okumak yeterli yazmaya gerek yok diyordum. geldim şimdi ama sen yoksun..
    dün bahçeliye gittim yine. senden sonra ilk kez.. friend's in ordan geçerken çok kötü oldum. orda tanışmıştık biz demi * diye mesaj atmıştın bana. evet orda tanışmıştık demeyi çok gördüm sana bişey demedim yine sustum. benim doğum günüm için gitmiştik oraya ve seninle tanışmıştık en güzel hediye olmuşsun sen bana da ben bunu çok geç anladım. bir daha başka doğum günleri kutlar mıyım hiç sanmıyorum. başka bi arkadaşın doğum gününü tekrar kutlarken friend's te bende bir şey yapayım demiştin e pastayı al sende demiştim tamam beraber kıyak bir pasta alalım demiştin. bir pasta üzerine o kadar heyecanlanılır mı ama sen heyecanlanmıştın işte:) doğum günümde şarkı söylemek istemiştim anıl anıl ayarlada şarkı söyleyim diyordum da anıl dinlemiyodu beni. sende anıl seni duymuyo bile diye dalga geçmiştin benle üzülme bana söylersin şarkını demiştin hee oldu demiştim bende. tekrar ordayken bugünde şarkı söylemek istiyor musun demiştin gülmüştüm sadece.
    ameliyat olduğum da da yanımdaydın hep, destek olmuştun. ödevlerime yardım etmeye çalışıyordun. kendi derslerine bile girmezken oturup bana veri araştırmıştın bir gece boyunca. en son canım fena halde midye çekti yaa dediğim de geldiğin gün, seni en son gördüğüm gün bana midye yedirmiştin hemde patlayana kadar.
    sana anlattığım da olanları canın sıkılmıştı, duymak hoşuna gitmemişti, tamamen kendimi korumak adına yaptığım dangalakça bir şeyle canın sıkılmıştı ve kızmıştın yine bana. herkesin geçmişinde yaşadıkları vardır ama bunu dile getirip önündekileri kaçırmanın anlamı ne, sen bana anlattın ama ben sana anlattım mı demiştin. haklıydın ama ben bunu o zaman anlamıyordum. senden çok şey öğrendim, çok şey kattın bana tıpkı dediğin gibi.
    ev bulmama yardım et demiştin. geniş balkonlu mangal yapılacak bir ev arıyordun. bende kışın mangalı nasıl yapıcan kubi dediğimde hava yağmadığı sürece her türlü demiştin. bulmuştum bir tane ev, konuşmuştum emlakçıyla da nasıl mutlu olmuştun. çok mutlu ettin beni ilk mangalı senin şerefine yapıcam be kızım demiştin. eyvallah demiştim bende. zubi için de güzel ormantik bir köşe yapacağını söylemiştin. iyi bak ona yoksa seninkini alırım diye tehdit etmiştin beni.
    anlatılcak o kadar çok şey var ki. senin bana kattığın benim de sana kattığım şeyler. sen bana arkadaşlığı, dostluğu öğrettin. içimde kaybolan güven duygusunu yeniden canlandırmamı sağladın, içinde bulunduğum o halden çekip çıkardın resmen. yeniden gülmeyi hatırlattın bana ve şu dediğini hiç unutmuyorum "mutlu ol artık seni çok iyi anlıyorum ama mutlu ol." ve mutlu olmam için de elinden geleni yapmıştın. "istediğim zaman başımı omzuna rahatlıkla koyabileceğim güvendiğim birisin. çok iyi bir arkadaş belki de daha fazlasısın benim için" böyle demiştin bana. sende benim başımı omzuna rahatlıkla koyabileceğim bir arkadaşımdın, hala da öylesin. ben hala başım sıkıştığında seninle paylaşıyorum bunu ve biliyorum sende bana hala yardım ediyorsun.
    bir de doktor kontrolümün sonuçlarını merak ediyordun gider gitmez bana söyle demiştin. iyi çıktı kubi iyileşiyormuşum hala aksilikler varmış ama yoluna koymaya çalışıyorlar işte. çokta ilgilendiğim söylenemez ya..
    bu şarkıyı hatırladığını biliyorum;

    "Dance Me To The End Of Love"

    Dance me to your beauty with a burning violin
    Dance me through the panic 'til I'm gathered safely in
    Lift me like an olive branch and be my homeward dove
    Dance me to the end of love
    Dance me to the end of love
    Oh let me see your beauty when the witnesses are gone
    Let me feel you moving like they do in Babylon
    Show me slowly what I only know the limits of
    Dance me to the end of love
    Dance me to the end of love

    Dance me to the wedding now, dance me on and on
    Dance me very tenderly and dance me very long
    We're both of us beneath our love, we're both of us above
    Dance me to the end of love
    Dance me to the end of love

    Dance me to the children who are asking to be born
    Dance me through the curtains that our kisses have outworn
    Raise a tent of shelter now, though every thread is torn
    Dance me to the end of love

    Dance me to your beauty with a burning violin
    Dance me through the panic till I'm gathered safely in
    Touch me with your naked hand or touch me with your glove
    Dance me to the end of love
    Dance me to the end of love
    Dance me to the end of love

    söylemiştin defalarca kulağıma. mutlu olayım diye..
    0 ...