geçen yaz; yine her yaz akşamı olduğu gibi dışarı çıkmıştık. hep buluştuğumuz yerde buluşmuştuk. üstümde acayip bi yorgunluk vardı ama öyle böyle değildi uyku bastırmıştı çok. sen de dayanamamıştın hadi uyu yarım saat ama yarım saat bak, sonra canım sıkılır sensiz demiştin. tabiki hemen kabul etmiştim. dalmıştım hemen uykuya yanında. sonra sanki yarım saat değil de beş dakika geçmiş gibi aradan, yanağımdan öpüp hadi uyan demiştin. uyanınca sana sarılıp tekrar başımı omzuna koymuştum uykum var diye, telefonuma baktım bir mesaj gelmişti. bunu evde oku demiştin. eve gidince açmıştım mesajı ve kelime kelime hatırlayamasam da şöyle yazıyodu hiç unutamam ;
şuan kollarımın arasında uyuyosun kuş gibi, soluk alıp vermenden anladım uykuya hemen daldığını. canım sıkılıyo çok uyandırasım var ama çok güzel uyuyosun. az önce kalkar gibi oldun, başını oynattın. bu arada bi elimle başını tutuyorum başın düşmesin diye diğer elin de elimin üstünde. bu mesajı yazıp bi yandan da seni izliyorum durmadan. elimin üstünde uyuyosun resmen, şöyle bi anda öpsem seni çok canım çekti. kıyamıyorum da uyandırmaya, yarım saatin dolmasını bekliyorum. neyse dolmak üzere zaman, bu mesajı okuduğunda yanında olmayacağım.