26 eylül 2010 galatasaray istanbul bb maçı

entry71 galeri
    61.
  1. büyük bölümü galatasaray'ın yarı sahasında oynanan süper lig maçı. milan baros gibi bir golcünüz varsa kötü oynarken 3 golle kazanabiliyorsunuz. galatasaray'a ibb'ye karşı kendi sahasında kontratak futbol oynatan reykart'a rağmen hemde.

    gözüme çarpan şeyleri paylaşmak isterim:

    1- oynanan sistem. 4-3-3 schuster'in beşiktaş'a oynattığı sistemdir. kendi sahana gömülerek, defansını da ceza sahasının hemen önüne dizerek oynuyorsan bu 4-3-3 değil kanatların gidip gelmeye çalıştığı 4-5-1 olur. genelde küçük takımlar büyük takımlara karşı bu sistemle oynar. 4-3-3 diye bizi yeme şimdi reykart efendi.

    2- mustafa sarp'ın yokluğu. galatasaray'ın bir orta sahası olduğunu hatırladık onun yokluğunda. cana bu takımın değişmezlerinden biri olmalı artık. ilk 6 maçta sarp'ın yaptığı katkıdan daha fazla katkıyı 60 dakikada yaptı adam. sonlara doğru yaptığı pas hataları kondisyon eksikliğinden kaynaklanıyor. fizisel olarak üst seviyeye çıktıkça daha muzazzam bir ön libero seyredeceğiz.

    3- aydın yılmaz'ın aynılığı. hep aynı. 5 sene önce alt yapıda çıkan aydın neyse, şimdiki aydın da o. top hep onun ayağına çarpıyor, hep o tökezliyor. yeter da.

    4- pino'nun mallığı. tamam bu eleman da hızlı ama hem bencil hem de beceriksiz. kaç kere önüne top atıldı, kaç pozisyonu heba etti ben sayamadım. serkan kurtuluş bu formunu devam ettirirse kendisinin yerine sabri'yi izlemeye bile razıyım.

    5- misimovic'in kaleye uzaklığı. elano'nun başına gelenler bu adamın da başına geliyor yavaş yavaş. 4-3-3'ün göbeğinde oynuyor, ileri üçlüyle arasında her zaman en az 20 metre mesafe var, adam en kısa pasını 30 metreye atmak zorunda ve adam kovalamak zorunda. almanya'da bunları yapmadığı için yıldız oldu bu adam. kaleden ne kadar uzak, o kadar kötü. allahtan ikinci yarının sonların doğru ibb biraz açılınca kontrataklarla atak yapma fırsatı bulduk da o aralarda sazı eline alıp kalitesini gösterdi. reykart'ın kendisini kaleye daha da yakınlaştırmasını umuyoruz.

    6- takımın pozisyona girememesi. şu maçtan baros'u çıkartın, o şekilde aynı sonuçla biter miydi acaba diye bir düşünün. iyi ki varsın baros.

    son olarak abdullah avcı'nın hakkını da vermek lazım. bu kadroyu yıllardır ligde tutması yetmezmiş gibi bir de geçen sezonu altıncı sırada bitirdi. kendisi galatasaray'ın başında görmek istediğin yegane yerli teknik direktördür.
    0 ...