trakyalı

entry52 galeri
    30.
  1. insanlara "çok içerler" derlerdi de toz kondurmazdım. çünkü ne zaman bir düğün dernek için lüleburgaz'a gitsem öyle abartılı bir şekilde içen, sürekli kafa çakır gezen insanları hiç de görmedim. ta ki bu ramazan bayramına kadar.

    köyümüz lüleburgaz'ın yarım saat dışında. bayramın ikinci günü de kardeşim istanbul'dan gelecekti. onu alma amacıyla dayımdan emanet arabayı aldım, bastım gidiyorum otogara. yolda en ufak bir viraj yok. gel gelelim gördüğüm manzarayı tarif etmem imkansız. arabalar zik zak çiziyor, colin mcrae'ler cirit atıyor. gidip alıp gelene kadar su ter olmuşum, tansiyonum fırladı. neyse sağ salim köye döndük, bahçede oturuyoruz, saat de gece 01.00 civarı bir gümbürtü koptu. hepimiz yerimizden fırlayıp, sesin geldiğini tahmin ettiğimiz yan komşuya koştuk ki ne görelim, adamın teki küp gibi içmiş, düz yolda da "u" çizip komşunun bahçe duvarını aşağı indirmiş.

    gece uyuyana kadar minik kalbim bir kuş gibi götümde attı durdu, zorla uyudum. dönüş günümüze kadar da pek dışarı çıkmadık. diyeceğim o ki trakya insanı içkiyi sever(miş), sevdiği gibi alkollü araba (veya traktör de denebilir) kullanmaktan da çekinmez.
    0 ...