hayatını tıp eğitimine, lepra hastalarına ve kızların eğitimine adamış kişidir.
onun için dinsiz diyenlere sormak lazım bir insanın inancını sorgulamak bir başkasına düşer mi? herkesin inancı kendini ilgilendirir ve herkes kendinden sorumludur. kaldı ki bu bir ölçütse bilmelilerdir ki türkan saylan çok sıkı bir dini eğitimden geçmiştir.
lepra hastaları toplumdan dışlanırken, tedavileri için çaba harcanmazken, bu hastlar köylerine ve hatta evlerine geri kabul edilmezken türkan saylan onların tedavisi için elinden geleni yapmıştır, onlar için bir hastane kurmuş, bu hastanede hiçbir ek ücret almadan gecesiyle gündüzüyle çalışmıştır. hastaları tedavi ettikten sonra kadere bırakmamış, onlara iş ve kalacak yer temin etmiştir hatta bir kısmına kendi evini açmıştır. kaç insan yapar bunu? lepralılar için çalışmakla yetinmemiş bir de okumak isteyen kız çocuklarına el uzatmıştır. kaderlerine terk edildiği takdirde okuyamayacak, büyük ihtimalle erken yaşta evlendirilecek ve hayatını çocuk doğurup kocasına hizmet etmekle geçirecek olan kızlar türkan saylan sayesinde öğretmen,hemşire, doktor, avukat, mühendis vb. olmuştur. ayrıca türbanlı kızların üniversiteye alınmamasının sorumlusu olarak da türkan saylan gösterilemez. irtica ülkemiz için uzun yıllardır tehdit oluşturmaktadır ve doğru ya da yanlış böyle bir uygulama söz konusudur. sekiz yıldır iktidarda olan ve pek çok icraatı kafasına göre yapabilen, yüzde 47 oy oranıyla övünen ve halk bizi seçti diye her fırsatta vurgu yapan bir iktidar bile bu soruna aklı selim bir çözüm getiremezken türkan saylan'a yüklenmek neden?
müslüman olduğunu söyleyip, dini imanı dilinden düşürmeyen hırsızlara, dolandırıcılara, dini siyasete alet edenlere, hoca efendi hazretlerinin etrafında dolanıp milyonların katıldığı bir sınavda soru çalanlara ses çıkarmayanlar nasıl olur da hayatını insanlara adamış bir kadına bu kadar hakaret ederler?