can sıkıntısından ve açlığın verdiği mallıktan dolayı bir süre denk geldiğimde izlemiştim kendisini. ilginç diyaloglar gelişiyor, ilginç konuşmalara sahne olunuyor, bazen ağzın açık izliyorsun, bazen "hadi canım sende" diyorsun.
şimdi bu beyefendiyle ilgili benim anlamadığım bir nokta var. abicim buraları okuyorsan bir dön bana rica ederim. van'ın erciş ilçesinin tomaklı köyündesin mesela (salladım köyü). mekan sahibiyle koyu bir sohbettesin, etlerden, yemeklerden, yöresellikten bahsediyorsun. her şey çok güzel.
ama abicim n'olursun köyünden adımını ara sıra van'a atmış amcama "fransa'da bu eti az pişirip yanında bordo şarabıyla rosetti niyetiyle veriyorlar" gibi bir şey deme. o amcam anlamadığı şeye "evet" dediğinde benim yüreğim cız ediyor.