Gördüğünde Ruhi Sarı'yı eğer tanıyorsan, ister istemez hatırladığın bir adam, bembeyazdan da daha beyaz ötesi,bakarken doyamayıp orda olmak için delirecek hale geldiğin bir şehir,sırf tanıyorum ben bunu izlemeliyim niyetini aklından geçirip,sonra ilk dakikasından asıl amacına yakınlığından sapmak ve olaylar örgüsüne kitlenip içinde kaybolmak, Öncesi ve sonrasında rüyana almak.Sen istemeden gelivermesi o acaip saçları ve bizden esirgemeden bagıra bagıra yayınladığı sesiyle...Yıllardır çaya tövbeli bünyeye çay sokmak istemenin dayanılmaz cazibesi, sadece atlara verilir ben at mıyım düşüncesiyle yıllarca yediğim içtiğim birşeye bile şeker katmamak..sonrasında kesme şekerle beslenmek için karşı konulmaz bir istekle mücadele etmenin boşa çıkmışlığı.. Kosmos.. sen nesin bilmiyorum ama yarattığın etki her ne ise çok iyi geldi.. Emeklere sağlık.. Ama yine de atlar,inekler,danalar vs.. ölmeyeydi iyiyidi...:)