bu düğünlerin en sevdiğim tarafı hoparlörün dibinde oturan başörtülü ya da türbanlı teyzelerdir (ayrı çeşit teyzeler bunlar ama özleri aynı). bu teyzelerden birini, yana yakıla, bir rock konserine götürsem on dakika dayanamaz. "ayol bu ne?", "ay başım ağrıdı", " bu da dinlenir mi evladım" diye çemkirmeye başlar eminim.
a be teyze 4 saattir hoparlörün dibinde gıkın çıkmadan, üstelik şakşak ya da fiziksel olarak olaya katılan bir beşer olan sana ne diyeyim ben? kaldı ki o sokak düğününün sesi, rock konserlerinin desibelini katlar. bir de dibinde beleş sandalye buldum diye, sökülmemecesine yapışmışsın.
evim 8.katta, düğün çok uzakta, bütün kapı pencere kapalı ve fakat kitap okuyamıyorum, uyuyamıyorum gürültüden. nasıl bir çelişki yumağısın sen be teyze? dostlar alışverişte görsün bu kadar mı değerli senin için?