yıllar önce tanıştığım bir tiyatrocu vardı, gerçi ben onu tanıdığımda ve tanıdıktan sonra bilmiyordum tiyatrocu olduğunu.
çok yıllar geçti, ben büyüdüm o rolünü benimsemiş falan iyice kanıksamış, yerleşmiş üzerine rol öyle böyle değil. görseniz insan sanırsınız! adam sanırsınız o derece.
karşılaştık bir yerde konuştuk ettik derken ben bilmiyorum ya oyuncu olduğunu ne biliyim. hay ben, benin ön sezilerinin çürüklüğüne tüküreyim! öyle bir rol yaptı öyle bir tiyatro çevirdi ki apışıp kaldım. sanki dağ geçti üzerimden, sanki devrim oldu bir yerlerde, sanki içimdeki ben idam edildi de bakakaldım ölümüme.
ve hiçbir şey yapamadım.
ölen birinin cenazesine katılıp "ne oluyor burda? neden duymuyorsunuz beni! burdayım ben bakın işte tam burda!" deyişi ve sesini duyuramayışı gibi...
öldüm,
sesimi duyan olmadı.