-köşeyi dönerken hızını alamayan bir araç okula gitmekte olan çocuğa çarpar, çocuk orada can verir. sürücü 17 yaşında ehliyetsizdir. altında da son model arabası. göz altına alınır, ardından serbest bırakılır..parası vardır.
-bankada kuyrukta beklemekteyken içeriye siyah gözlüklü bir adam girer, sırayı yararak en öne konuşlanır, utanmasa işlemini yaptıranı bile ekarte edecektir. işlemini soğukkanlılıkla yaptırır ve bir piç gibi gülümseyerek uzaklaşır. adam ilçenin zengin iş adamlarındandır. oysa benim de yetişmem gereken yerler vardır ancak ona giren çıkan bir şey yoktur.
-şirketinize gelir, ürün satın almak istediğini söyler. her müşteriye davrandığınız gibi davranırsınız, o özel ilgi bekler. oral mı yapacaz amk anlamadım ki? bir de bunun tribini yapar, bir hareketler falan, bir şeyi beğenmez, tersler sürekli, malı kötüleyerek alır ve ödediği para ile sizi de beraberinde satın aldığını zanneder. kadın ünlü bir iş adamının karısıdır.
-alışveriş merkezlerinde üst aramasına sinir olurlar. girdikleri tartışma neticesinde ardında uzun kuyruklar oluşturur diğer insanlar. ünlü bir doktorun baldızıdır.
-trafik ışıklarında beklemezler, polise kafa tutarlar, amir memur nedir kelime anlamı bile yoktur onlar için, beyinsizdirler çoğu. gideceğiniz yere bunlar yüzünden gidemezsiniz çoğu zaman.
-her hangi bir restaurantta otururken garsona çıkışan birini görürseniz eğer, o; terör yaratan bir zengindir.
-hizmet almanın bokunu çıkartırlar.
-ezmeyi üstünlük, parayı amaç olarak görürler.
-okuldaki de aynıdır, şirketteki de, yoldaki de, hastahanedeki de..
"siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?" klişeleri asla tükenmez, kabak tadı verir. katletme isteği uyandırır insanda, ama insan sınıfından saymadığımız için tepkisiz kalırız çoğu zaman. oysa içimizde bir yerde onlara karşı, ağzını burnunu kırma isteği hep vardır.