devşirme aslında islam devletlerinde görülen bir sistemdir. esirlerin asker edilmesi veya devlet yönetimine getirilmesidir. ancak esirler savaşta ilk fırsatta kaçmaya yönelirler ve devlet yönetiminde de fazla güvenilemezler. osmanlı zekası burdan yola çıkarak tıpkı ibn-i haldunun istediği gibi bir sistem yarattı. osmanlı devlet aklı kendisine körü körüne bağlı kul arıyordu. bunun için geliştirdiği sistem gayet netti. müslüman olmayan köylerden gözü açılmamış, güler yüzlü, güzel fizikli, kendisini gösteren 10 ila 18 yaş arası çocukları alıp sarayda eğitiyordu. türkçe bilen, istanbulu daha önce görmüş olanlar seçilmezdi. en zekileri seçilip enderuna gönderiliyordu. diğerleri bir türk ailesinin yanında eğitime veriliyordu. eğitimleri bittiğinde gerekli eğitimleri almak üzere saraya getirilirlerdi..
ibn-i haldunun betimlediği gibi dünyadan bağları koparılmış bu çocuklar devletlerine körü körüne bağlanırlardı. devşirme kişilerin annesi devlettir. babası devlettir. yaşama amacı devlettir. bu derece devletine bağlanmış insanlar, hanedan ailesinden gelen yöneticilere tercih edilir. devşirmeler devletin geleceğini bir çok defa tayin etmişlerdir. fetret devrini sona erdiren sultanın yanında devşirme kökenli yöneticiler vardı. bu yöneticiler bir merkezi devlet kurulmadan bir hiç olduklarını bildikleri için padişahın yanında yer almışlardı. ikinci beyazid ve yavuz'un mücadelesinde de belirleyici rolü devşirme kökenliler üstlenmiştir.
devşirme sistemi için osmanlı devleti eşi benzeri bulunmaz ve sürekli bir kaynaktı. ve osmanlı devleti seçmeyide biliyordu. bu sistem bir nevi osmanlı mucizesidir. öyleki devşirme kökenli devlet yöneticileri, sokullu dönemi, köprülüler dönemi gibi dönemlerinin padişahlarını bile geçerek tarih boyunca anılıcaklardır.