sömürünün ve tecavüzün farkında olmayan, üstüne bastığı toprağı kutsal sanan ve onun satıldığını algılayamayan bünyelerin bir tarafından anladığı(!) meseledir.
milli marş kutsal bir metin değildir. milli marşlar, devletlerin beyin yıkama ritüellerinin bir parçasıdır. aslanız, kaplanız diyerek uyuşturulan halklar birbirine bu şekilde düşman edilirler. devlet, kendisi bir sömürü kurumu olduğu için halk yığınlarını kutsallaştırılan bu tarz sembollerle uyuşturur, buna mecburdur. zira halkın kendisini sömüren bu kuruma tahammül etmesi olanaksızdır.
halbuki insanız. birbirimizle alıp veremediğimiz hiç bir şey olmamalı. milliyetçilik insanı insanlığından çıkartan bir zehirden başka bir şey değildir. insanlık yüzyıllardır bu zehirle iğnelenip birbirinin boğazına sarılmaya itilmiştir, bundan karlı çıkanlarsa firavunlar, krallar, padişahlar, şahlar, efendiler, generaller, paşalar ve en nihayetinde patronlar olmuşlardır.
bu saydıığım asalaklar ve onların kişisel hırsları olmasa insanlığın birbirini yemesi için hiç bir neden yoktu, olamazdı da zaten.
ancak bu bilinçten yoksun yetişmiş bünyeler, emperyalizmin kucağında oturduğunun farkına varmadan, tepine tepine "milli marş" diye zırlayıp dururlar. kucakta olduğunu söyleyenlere veyl ederler, hani derler, çemkirip dururlar.