''dönüp aynı yere gelmekten de usanmıştı artık; neredense
neredendi! Deli gibi sevdiği kadından da bıkıyordu insan
da yenisini arıyordu; olmuyor muydu? ya da eskisine dönüyordu
yeniden. yaşam buydu. bozulmuş gövdelerle didişmek yetmişti
artık. iyileştirdiklerin bir gün ölüp gidiyordu sonunda!
Karamsar bir dünya görüşüne kapılmaktı belki bu; ama öyleydi.
Niye karamsar olsundu? değişimdi bu; yaşamın da, doğanın da
temel kuralıydı.
(...)
Ne arıyordu ki? yaratıp ortaya yeni, kalıcı bir şey
koymanın mutluluğunu yaşamıyorsan ne anlamı vardı şu yeryüzünde
bir uğraş içinde çırpınıp durmanın.''