bu şarkıda mikael stanne ''the nail that never sticks'' diye böğürdükten sonraki bölümde kendini müziğin içinde kaybetmeyen var mıdır acaba merak ediyorum. bahsedilen bölümden önce gerek klavye dokunuşlarıyla, gerek gitar riffleriyle grup müzikteki tansiyonu yükseltir, yükseltir, yükseltir; ve bam! dünyanın en güzel melodisiyle müzikteki gerilim boşaltılır, dinleyici orgazmik dakikalar yaşar. şarkı bittikten sonra geriye dark tranquillity'e minnet duyguları kalır.