bir erkeğin namusu olmak

entry2 galeri
    1.
  1. resmi ideolojinin çizdiği namus sınırları ile tarif edilmiş ve nedense kadına kilitlenmiş bir namus anlayışının sorgusuz sualsiz kabul edildiği bünyelerde (kadın ya da erkek fark etmez.) sorumluluk, itaat ettirme, özgürlük alanını kısıtlama gibi yan etkileri olan ve bir çok kadının kabul ettiği bir konumdur.

    kadınlar doğrukları andan itibaren ötekidir. asla var olamayacakları bir cins'e eşit olmayacaklarını bildiklernden o'nun yani erkeğin dünyasında var olma çabası vereceklerdir. ama bu var olma çabasının sınırları da kendinden çok evvel, tarihn mülkiyet ile başladığı o lanetli zamanlarında çizilmiştir.
    kadın dedik.. bebekliğinden itibaren tek bir şeye şartlanır ebeveynleri tarafından. bir erkek tarafından seçilme, evlenme, anne olma..

    ancak evlilik hali gerçekleştiğinde babanın boynunda yük olmayacaktır kadının namusu. çünkü baba tarafından evlendiği erkeğe zimmetlenir kadındaki namus.

    evlenilen adamın sırtına büyük bir yük olmasının yanı sıra bu namus denilen meretin, ayrıca erkeğin iktidarını da koyulaştırdığı bir gerçektir.
    kadın evendiği gün itibari ile evlendiği adamın namusu'dur. böylece erkeğin iktidarını kabul etmiş ve ona boyun eğmiştir. bu durum erkek için gurur okşayıcıdır.

    artık o kadının namusunun bekçiliğini üstlenmiştir. o'nun soy adını taşıdığı sürece, onun kuralları içinde yaşayacak ve onun sözünden çıkmayacaktır. aksi bir durum namussuzluk olarak nitelendirilecek ve cezası görülecektir. bu kimi bölgelerde cinayete kadar varan bir cezalandırma halidir.

    oysaki kadın ve kadına biçilen namus zırvası, salt kadının kendi ellerinde olmalıdır. kadın kendi namusunun tek sahibi olduğunun farkına vardığı ve birilernn çizdiği namus sınırları içine kendni hapsetmediği gün gerçek anlamda özgürleşecektr.
    4 ...