cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ün 23 Nisan 1920 den 10 Kasım 1938 yılları arasında yapmış oldukları ve bu doğrultuda yapılmak istenenler kısaca kemalizm diye isimlendirilmektedir, oysa Atatürk ün en çok karşı çıktığı şey kalıplaşmış donmuş olduğu yerde kalan değişmez değişikliklerdir, onun yaptıklarını dondurup onun etrafında heyecanla dolanıp durmak ve bu olguyu da kemalizm olarak nitelendirmek onun istediği bir şey olmamakla birlikte onun o engin çağlar ötesi vizyonuna da ters düşer, her şey zamana göre değişebilir ve de değişmelidir, iyi güzel doğru nerede görülürse kabul edilmeli ve alınmalıdır.Statik değil dinamik yapılar ve vizyonlar sahiplenilmelidir.Atatürk ten kalan temel miras hep ilericiliktir; cumhuriyet bile değildir, şöyle ki; tarih boyu insanlık ve medeniyet hep terakki ederek günümüze gelmiştir, ilk olarak toplumsal birliktelikte klan (site ) devri oluşmuş ondan sonra sırasıyla feodalite, monarşi (krallık), imparatorluk, demokrasi ve cumhuriyet son şekline varmıştır, önümüzdeki zaman veya asırlarda daha gelişmiş bir sistem geldiği zaman şayet o sisteme adaptasyon olmadığı zaman işte bunun adı kemalizm değildir.Kemalizm 1920'li 1930'lu yıllar demek değildir, kemalizm mustafa kemal'in aziz hatırasının sembolik adıdır, asıl kemalizm yenilikçilik ve ilericilikdir, ileriyi görebilme basiret ve vizyonudur.