16 eylül 2010 beşiktaş cska sofya maçı

entry124 galeri
    105.
  1. beşiktaş'ın güzel oynayıp kazandığı maçtır. 90. dakikada bile umutsuz olan beşiktaşlı olduğunu sanmıyorum. 1-2 nokta dikkatimi çekti onları paylaşayım.

    birincisi, bu takım rotasyonu kaldırıyor. sağda quaresma da oynasa, hilbert'de oynasa ne yapacağını biliyor. yani beşiktaş sahadayken eğer bir sorun çıkarsa, futbolcu kötü oynarsa çıkıyor, sistemden çıkmıyor. mesela bugün hilbert'in yerine quaresma oynasaydı maçın başından itibaren, o kanattan beşiktaş mutlaka golü bulurdu. hilbert gününde olsaydı yine bulurdu.

    ikincisi, takım ayağa pas yapmaya uğraşıyor. her ne kadar çok kötü oynasa da tabata, ernst, guti, hilbert, hatta soldan ibrahim sağdan ekrem bir kere bile topu şişirmediler. sıkı pres yedikleri anları saymıyorum tabi ki. bobo girdikten sonra ilerde nobre ile beraberlerken bile şişirme top gitmedi. bunu türkiye'de yapabilen şimdilik sadece trabzonspor ve biraz da olsa bursaspor var. fenerbahçe ve galatasaray yanlarından bile geçmiyor.

    üçüncüsü, açık bir şekilde görüldü ki beşiktaş topu önde oynamaya alışıyor. oldukça ofansif bir kadroya ve rakibin hızlı adamlarına rağmen rakibe 1-2 pozisyon dışında fırsat vermediler.

    maçın kötüleri:

    roberto hilbert: genelde kötüydü. birkaç tane hafif tehlike yaratan orta açtı ama kaptırdığı ya da pas olarak gelen ve durduramadığı toplar çok göze çarptı. bekte oynasa daha faydalı olur.

    ekrem dağ: çok kötüydü. temposu var ama isabetli orta açamıyor ve topu ayağında çok tutuyor. sonlarda kaptırdığı bir topta nerdeyse golü de yediriyordu.

    rodrigo tabata: kötü oynadı. çalım denerken bir iki tane top kaptırdı, karşı karşıya pozisyonda golü yapsa takımı rahatlatacaktı ama yapamadı. pas hataları da eklenince orta sahada çok sırıttı.

    filip holosko: bir tane pozisyona girdi, çalımı da attı ama golü yapamadı. onun dışında ceza sahasında aldığı bütün toplarda ikinci hamlede ağır kaldı. nobre'nin yarısı kadar mücadele etmedi. kötüydü.

    maçın iyileri:

    fabian ernst: türkiyenin ve hatta avrupanın en iyi top dağıtan, adam kovalayan, topa kapan, açık kapatan orta saha oyuncularından biri. ön libero demek kendisine haksızlık olur. maçın adamıdır.

    guti: takımı rahatlatan futbolcuydu. o topu aldığında takım karşı sahaya yerleşiyor, herkes yerine geçiyor. yaşının verdiği tecrübe ve karizmasıyla takımı topluyor. keşke 5 yaş genç olsaydı da daha fazla seyredebilseydik.

    mert nobre: bobo girene kadar ilerde tek forvet oynarken de, bobo girdikten sonra onun arkasında da 90 dakika mücadele etti. hatta orta sahada tabata'dan daha iyi oynadı bile diyebiliriz. en iyilerden biriydi.

    ibrahim üzülmez: çok çalıştı. ekrem dağ'ın hatta ismail odabaşı'nın deli ibo'ya bakıp örnek almaları gerekir. bu yaşta bu tempo kolay değil. iyilerdendi.

    unutmadan penaltı pozisyonu da bariz penaltıydı. top rakibin koluna değil rakibin kolu topa gidiyor. fifa isterse 30 tane hakem koysun, hepsi mal olunca göremiyorlar tabi.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük