iş yerinde çalışan bir adamın, ya bu aralar çok unutkanım napcam bilmiyorum diye dert yandığı 2 arkadaşının, adamın arabasının yedek anahtarını almalarıyla başlar her şey.
ertesi sabah iş yerine gelen adam akşam arabayı park ettiği yerde bulamaz. tam zıt yönünde bulur.
ondan sonraki sabah ve diğer sabahlar bu böyle devam eder. adam iyice unutkanlığından şüphe etmiştir ama arkadaşlarından çekindiği için durumu da kimseye anlatamamaktadır.
en sonunda iş yerine gelirken park ettiği arabayı, orda çalışan görevliye gösterir, bak oğlum bunu buraya park ettim görüyorsun demi, göz kulak ol geldiğimde burda bulucam der.
görevli, tamam abi ayıp ediyorsun der.
adam rahatça işyerine girer. ancak akşam çıktığında yine araba park ettiği yerde değildir.
görevli adama gider, nerde arabam ben sana göz kulak olcaksın demedim diye bağırmaya başlar. görevli adam, abi yok öyle bir şey ben seni hiç görmedim ki bugün der.
bizim 2 eleman, görevli adamla da çoktan anlaşmış, iş birliği içine girmiştir çünkü.
ve zavallı adam, kafayı yediğini düşünerek intihar etmeye kalkışır.
şakanın tam anlamıyla bokunun çıktığı bu noktada, 2 arkadaş yetişir ve 1 aydır arabanın yerini onların değiştirdiğini,
adamda bir sorun olmadığını, gayet sağlıklı olduğunu anlatırlar. görevli adamı da kendilerinin kafaladığını söylerler.
adamın inanması vakit alır. intihardan caydırmak için arkadaşlarının yalan söylediğini sanar.
sonra bir şekilde ikna edilir, durum düzelir.
şimdiki arkadaşlık ilşkilerinin ne boyutta olduğunu bilmesem de, van'da geçen bu olay tamamen gerçektir.