dedi ukala bir ifadeyle. asla etkilenmedim, gülümsedim ve,
"eğer yapabilrsem vites topuzuna oturacak mısın?"
"abi sen yap ben değil vites topuzu takoza bile otururum."
"yoo, vites topuzu... ötesi değil."
"kabul."
sakız çiğneyerek yolda yürümeye başladım, sanki allah'ın en sevdiği kuluyum. kadıköy rıhtım'da beşiktaş iskelesinin hemen önünde vapur saatini bekliyordu. yaklaştım, ufak bir tebessümle elimi uzattım. şaşırdı ama o da elini uzattı ve tokalaştık.
"ne zamandır bu anı bekliyordum, nasılsın?"
"teşekkür ederim iyiyim ama tanıyamadım?"
"ben arkadaşımla sizin üzerinize iddiaya girdim. eğer sizi becerebilirsem vites topuzuna oturacak."
"n... ne diyorsun sen? manyak mıdır nedir yaa?"
"sesini yükseltirsen seni gece evine girerken bayıltırım ve 6 parçaya ayırırım."
hiçbirşey demeden, hafif bir korku ifadesiyle arkasını döndü ve akbiliyle turnikeden geçerek iskeleye girdi. bende peşinden jetonlu geçişimi yaptım ve karşısına oturup gazete okumaya başladım. hissediyordum, göz ucuyla bana bakıyor, korku damlaları alnından aşağı akıyordu. birşey söylemek istiyor fakat çekiniyordu.
vapur yanaştı, yolcular indi, kapılar açıldı, yerinden doğruldum ve vapura doğru yürümeye başladım. 3 adım önümde sağ çaprazımda ilerliyordu. o vapurum sağ ben ise sol tarafına yöneldim. yerime oturup gazetemi tekrar okumaya başladım, 5 dakika geçmeden birisi geldi ve yanıma oturdu. gözleri yan yan bana bakıyor, tedirginliğini hissediyordum. beyaz pantolonuyla da kimliğini ortaya çıkartıyordu.
"bakar mısın?"
"ha? efendim?"
"arkadaşınla girdiğin iddia nedir?"
"sana sahip olucam, biraz da işkence yapıcam ve o bunun sonucu olarak vites topuzuna oturucak."
bir kağıta birşeyler yazdı ve bana verip yanımdan kalktı, kağıtta telefon numarası ve buluşma günü ve saati yazıyordu. ertesi gün saat 18:00, tanıştığımız yer.
ps: arkadaşını da getir.
şok olmak yapımda yoktur ama olmuştum ve korkmuştum. bu kızın beni vites topuzuna oturtmasından korkmuştum. ertesi gün bütün cesaretimi topladım ve müpto'yu yani vites topuzuna oturtacağım arkadaşımı alıp buluşma noktasına gittik. aynı elbiselerle orada bekliyordu bütün asaletiyle. müpto'yu korku sarmıştı, "abi? ciddisin sen?" cevap vermedim. gittim ve kıza sordum,
"nerede?"
"ben misafirim."
"pekala şurada otel var. orada."
"tamamdır."
müpto, ben ve kız otele girişi yaptık ve odaya girdik. kız hemen soyundu ve bana göz işareti yaptı, "gel" gibisinden."
isviçre çakımı çıkarttım ve kızın üzerine atladım. seri tokatlar atıyordum ve bir yandan da kızın alnını yalıyordum. çığlık atarsa çok kötü olacağını söyledim. işkence maddesini bildiği için sesini çıkartmadı, "ama..." dedi, "ama ben de izlicem arkadaşını vites topuzuna otururken."
kızın üzerinde hem tepiniyordum hem de çakının bütün özelliklerini kızın üzerinde kullanıyordum. tirbişonu göbek deliğine koyduğum anda ise ufak bir korku dolu bakış attı bana ve gözlerini kapatıp kendisini sıktı.
kız istediğim herşeyi teker teker veriyordu. kanlar içinde son vuruşu yapmak üzere soyundum ve 2 bucuk saatlik harika bir sevişme geçirdik.
duştan sonra giyinirken müpto donuk bakışlarla duvarı izliyordu. gittim ve elinden tuttum, üzülmemesi gerektiğini, bunun adil bir yarışma olduğunu ve sonuçlarına katlanmazsa annesini ve babasını öldürüceğimi bacısına da tecavüz edeceğimi söyledim. bir an bana baktı ve elimi tuttu.
otelden çıktık üç kişi ve arabaya bindik. sessizlik hakimdi arabada. ben şürüyordum. kız önde müpto arkada. müpto sessizliği bozdu,
"abi fikirtepe'ye çek..."
kafamı olumlu şekilde sallayıp e-5'ten fikirtepe'ye saptım. tenha biryere geldiğimde müpto yine konuştu,
"abi sağa çek, artık bitirelim bu işi."
geldi ve pantolonunu, kilodunu yavaşça sıyırdı. kız yan tarafta hazla olanları izliyor ve sigarasını içiyordu. müpto'ya isterse torpidodaki el kremini kullanabileceğini söyledim. tereddütsüz kabul etti.
ağır ağır müpto yapması gerekeni yaptı acı bir ifadeyle, sonuna kadar geldiğindeyse, "abi tamamdır, sür." dedi.
"boşta mısın?"
"boşta abi, ver bire devam et."
çok canı yanmasın diye fikirtepe'de 3'den yukarı atmadım vitesi ama e-5'e çıktığımda... bir 3 bir 4, bir 5 bir 4...
kız deli gibi bağırıyor, camdan kafasını çıkartıp,
"işte hayat buuuuuuuuuuuuu" diye bağırıyordu.
müpto mu?
arabayı mahalledeki iki arabanın arasındaki dar yere parkederken bayıldı...