aydınların türkiye yi okuyamama becerileri

entry2 galeri
    ?.
  1. şunu açıkça ortaya koymak gerek;

    türkiye cumhuriyeti devleti, 1940-2010 arasındaki 70 yıllık dönemde sanayileşme hamlelerini hep batıda ama daima batıda gerçekleştirmiştir.

    bunca demografik karmaşaya neden olan, kentlerin kozmopolit yapıya bürünmesini sağlayan da işte bu yanlış politikalardır. kapital sahiplerinin baskısı sonucu, deniz ve kara ulaşımı, dolayısı ile üretilmiş malı pazarlama açısından neresi uygunsa fabrikalar oraya yapılmışlardır. türkiye'nin toplam endüstri tesislerinin %86.7'lik bölümü tekirdağ-sakarya-eskişehir-balıkesir dikdörtgeninin içerisinde bulunmaktadır. işte! bu dikdörtgen, toplanan vergilerin de %88.3'lük bölümünü sağlamaktadır.

    - böylesine dengesiz, saçma-sapan bir kalkınma ve sanayileşme planı olur mu? allah aşkına!

    aydınlara bok atmaya kimsenin hakkı yok! akademisyenler, sosyologlar, psikologlar, sanatçılar, entelektueller yıllardır bu gerçeği haykırıyorlar! dinleyen kim? parlamenterlerin büyük çoğunluğunda, şahsiyetten eser kalmamış. her biri, kendisinin meclise girmesini maksatlı sağlamış sanayicilerin, iş adamlarının paçalarına yapışmışlar, kürsüden adeta sözcülüklerini yapıyorlar.

    sonuç,

    doğu-güneydoğu insanı, bavulunu toplayıp bu dörtgene göçüyor. farklı kültürler, farklı inançlar, farklı değer yargıları misafirlerle ev sahiplerinin iç-içe geçişini engelliyor. kimi kentlerde göçenlerin sayısı yerelleri geçiyor. çoğunluğu sağlamış dağdan gelen, bağdakini kovmaya başlıyor. kentler kişilik değiştiriyor. kaynaşmayı başaramayan insanlar, birbirlerine bilenerek iyice ayrışıyor. kültür, sanat, ekonomi ve siyasetteki bu ayrışma gün geçtikçe toplumsal bir patlamaya doğru gidiyor.

    - bu gidiş, iyiye alemet bir gidiş değil!
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük