mantıklı bir hak göremediğim davranıştır. öndekinin koltuğu yatırınca başını kucağınıza yaslamasının suçlusu önde oturanda değildir. otobüs üreticilerinin aradan geçen 30 sene içerisinde karoser uzunluğunda bir değişikliğe gitmemesidir buna sebep. suçlu aranacaksa otobüs üreticilerinde aranmalıdır.
elin avrupalısı 16-20 saat otobüs yolculuğu mu yapıyor ki seni düşünüp ülkene uygun otobüs üretsin? adamların otobüsü dizaynındaki amaç turizm firmalarının (tur firmaları diyelim buna biz) yolcu kafilelerini gün içerisinde 3-5 saat uzaklıktaki turistik bölgelere, tarihi kalıntılara ya da en fazla dini yerlere götürülüp getirilmesi esnasında rahat ettirilmesi. uzak mesafeye ya uçakla ya da trenle gidiyor herifçi oğlu. senin gibi en uzak yere dahi karayolu taşımacılığıyla gitmiyor ki.
30 sene içerisinde otomobillerin uzunluk ve genişliklerindeki değişime bir bak, bugünün kompakt sınıf oto boyutları 30 sene öncesinin üst orta sınıf boyutlarından büyük bazı modellerde. bir de otobüslere bak. 30 sene içerisinde boyut olarak değişen tek şey otobüslerin yükseklikleri oldu. ha o da bagaj kapasitesini arttırmaktan başka faydası yok. diz mesafesi hep aynı.
valla uzun yola otobüsle gittim mi yatırırım koltuğumu paşalar gibi uyurum. arkadaki paşa da yatırsın koltuğunu. o uyumayıp dizüstünden film izleyecek veya penguenini okuyacak diye ertesi gün işim varken baston yutmuş gibi oturup yol izleyemem. herkesin derdi var. benim derdim de bana. ha ağzı var anlatsın derdini ben de anlatayım derdimi varsa orta yol bulalım. ama o diz rahat durmazsa onun yapması gerekeni ben yapar uyarırım.