yeni yayın döneminin ilk bölümünün çekimine katıldığım program. davetiyemiz vardı, arkadaşlarla kalktık şirinevler'den yola çıktık. metrobüsle mecidiyeköy'e, oradan ayazağa'ya...otobüsün bittiği yerde, otobüs seferi düzenlenmeyen yolda, çekimin başlamasına 15 dk. falan kaldığı sırada önümüzde 10 km.lik bir yol daha olduğunu ve dağbaşında bir yere gittiğimizi, stüdyonun nerede olduğunu sorduğumuz bir efendi amcadan öğrendik. bir umut yola koyulduk. 20 dk. sonra 4 km yürümüştük. ıssız bir yer. caddeden tek tük arabalar geçiyor. sonra bir servis arabası durdu yanıbaşımızda: nereye gidiyorsunuz gençler?..falan filan derken son ses cengiz kurtoğlu dinleyerek istediğimiz yere vardık. saat 15:15. program 15'te başlayacaktı. stüdyoların girişindeki güvenliğe danıştık. o sırada bir servis arabası giriş yapıyordu, içi dolu. meğersem o da bu program için seyirci taşıyormuş. bizi ona attılar. gittik beraber-topu topuna 100 metre ilerideki binanın yanına-, heyecanlıydık yetiştik diye. içeri girdik, programın başlamasına biraz daha var dediler. bekledik, bekledik..yetişmek için kıçımızı yırttığımız program 16'yı biraz geçerken başladı. ve sunay akın karşımızdaydı..yerlerimizi aldık, sorumlu kişi "3,2,1 yayındayız!" dedi. sunay abi anlatmaya başladı. biz dinledik o anlattı. değdi mi peki? evet değdi. ertuğrul faciasını dinledik. duygulandık vs..yayınlandığı gün kaçırmamanızı tavsiye ederim.*