laiklik olarak tabir ettiğimiz olguya olan nefreti gösteren bu istek her ne kadar muhafazakar ve günlük hayatını islami normlar üzerinden şekillendiren muhafazakar islamist çevreler tarafından ciddi ciddi bir düşünce, bir fikir olarak kafaların arkasında dursa da 80 yıllık geçmişe sahip türkiye cumhuriyeti devleti bünyesinde hayata geçmesi sadece ve sadece bir hayaldir. dikkat edin, vurguluyarak söylüyorum. sadece ve sadece bir h a y a l d i r.
bu düşüncenin eylem haline gelmesi durumunda ne türkiye'de bulunan seküler kesim biraz daha dine yaklaşakacak, ne ateistler biraz daha dinine bağlanacak ne de ermeni, rum, yahudi türk vatandaşların türkiye'yi ve islamiyeti daha çok sevmesini sağlayacaktır. bu davranış türkiye'deki farklı popülasyonların marjinal uçlara itilmesi ve daha da ötekileştirilmesini sağlayarak türk halkı arasına kin, nefret ve nifhak ekmekten başka hiçbir etkisi olmayacaktır.
günümüzden yaklaşık 90 yıl önce bugün ön görülerek değişen dünyada herkesin kendi dinini devletin bünyesinde özgürce yaşayabilmesi için düşünülmüş sekülerizm kavramını bugün dünyanın geldiği noktada sonlandırmak ve bunun gereksiz olduğu düşüncesini savunarak bu iddiayı dile getirerek işleyen hayatı 90 yıl öncesine çevirmek ya cehaletten, ya aptallıktan ya da kötü niyettendir.