türkiye de misyoner denildiğinde dinden çıkan biri gözüyle bakılır kişiye* ama diğer yandan, bir o rus bu rus için dinden imandan çıkmaktan çekinmez yine aynı insancıklar.
türkan saylan misyonerdi. ancak misyoner demek bir göreve kendini adamak, uzun zamana ve genele* yayıp en doğru haliyle üstlendiği görevi başarıyla yürütmek demektir.
türkan saylan'ın görevi de ezilen, itilen, insan yerine konulmayan, hakları elinden alınanların yanında olmak, onların duyulmayan seslerini duyurmaktı. bu misyonda da başarılı oldu. bu nedenle türkiye halkı türkan saylan'a minnet borçludur.
-- kimselerin el uzatmadığı cüzzamlılara türkan saylan kollarını açmıştır,
-- "o bir kız çocuğudur okumasın, dizini kırsın otursun evde, yaşı 12-13 olunca gitsin kocaya" denilen kız çocuklarına arka çıkmış, kız çocuklarının eğitim hakkının ellerinden alınamayacağı konusunda uğraş vermiştir.
-- hayatı halkı uğruna mücadele ile geçmiştir, ama ne yazık ki bu öküz halk bu fedakarlıklara layık değildir.
edit: umarım dizi türkan saylan'a yakışır derecede ve en üst seviyede bir dizi olur da, zevkle izleriz bu vefalı ve aydın insanı anlatan diziyi.
edit 2: eksiler umrumda değil. çünkü eksileyenler insan değil, üstüne üstlük zeka yoksunlarıdırlar.
