sozluklerin paranoyakliga neden olan yapisi

entry5 galeri
    3.
  1. sözlüğü en azından bir sosyal eğitim ve öğrenme alanı sayarsak, rahle bu başlıkta tanım entrysinde anlatılan durumdur ve sanırım her yeni yazar da bu rahle-i tedrisattan geçer. feleğin değil de sözlüğün çemberinden geçmek gibi bir tecrübedir.

    sanal ortam insanların kendileri çoğunlukla kendileri olamadıkları kaygan bir zemin...ayakta kalmak için de maalesef sadece lastiklere zincir takmak yetmiyor...sözlük de kaygan bir zemin oluyor çoğunlukla kendisi olamayan kişilere. insan bio-psiko sosyal bir varlıktır der psikoloji kitapları. biraz açarsak insan canlı, psikolojik özellikleri olan ve diğer insanların destekleri olmadan mutlu olamayacak bir canlı tarifi var.

    sözlük üyeleri, sadece bu adreste değil her sözlük ortamında genelde, içerisine isteyerek ve bilerek girdikleri bu ortamda önce kendi rüştlerini ispatlamak yerine önce bir ağaca yaslanmak isterler, arkamız sağlam olsun misali. zaten bazı güçlü ve balıkçı yazarlar, oltalarını online listeye atmış, zokanınm ucuna da en allengirlisinden yemi takmışlardır. eğer "vay be ne güzel yem" deyip, bedava sirke baldan tatlıdır mantığıyla yeme atladınız mı kendinizi geçici bir süre güvende hissedersiniz. artık aramaya inanmak diye entry de girseniz hemen müstakbel olta sahibinizin ve şurekasının üç-dört artı oyuyla şereflendirilirsiniz. argo tabirle hafif hafif sizi kendilerine gebe bırakmaya başlarlar. arada özel mesajlarla helal olsun tarzı bir kaç mesaj da geldi miydi? ağır ağır kanı bitlenmeye başlar yazarın. aynaya baktığında artık o eski o değildir yani...hemen her entrysi artı oylanan, ismi altındaki başlığa aynı yer altı çetesinin üyelerince girilen, "efendim bu yazarımız okunası, oylanası, hakkında bitirme tezleri yazılası bir yazar. " entryleri de girildiyse artık aynadaki siluet aslına benzememeye başlamıştır.

    buraya kadar hep zokayı yutan kişi tarafından baktık olaya...ama asıl bitirme tezi yazılası taraf balıkçı yazardır. yani çete liderimiz.

    sözlükte sayıları 10'u geçmeyen ve geçmişleri 8-10 ay arası olan bu oltacılar, zamanla kendilerinden sonra gelen nesille birlikte eskimeye başlamışlardır. argo tabirle kaşarlanmaya başlamışlardır. * yavaştan yavaştan sözlüğün ağababalarından saymışlardır kendilerini... diğer çetelerin liderleri de bu durumun farkındadırlar zaten. artık sözlük ortamı inceden inceye yer altı hesaplaşma sahasına döner. çoğu farketmez bu durumu. şöyle girilen entrylerin gösterdiği yönelere bakıldığında ortaya rüzgar gülü misali bir resim çıkar aslında. oltaya takılan her yeni balık çeteyi en kalabalık klanlar istatistiğinde bir üst sıraya çıkarır.

    bir tarafta klan beylerinin tatmin olmak nedir bilmeyen egoları, diğer tarafta yaslanacak bir ağaç kütüğü arayan yeni balık yazarlar. olay gün itibariyle grifit bir hal almış, yumurtanın mı tavuktan, tavuğun mu yumurtadan çıktığına benzer bir hal almıştır. naçizane bu benim gözlemim.

    bu olay en çok siyasi ve inanç içerikli başlıklarda ortaya çıkar gözlemlediğim kadarı ile. gerçek hayatta alnı secdeye değmeyen er kişi bazen "kımızda alkol vardır efendim haramdır" diye entry yazarken bulur kendisini. hayatta nutuk okumamış hatun kişi "ben görmedim böyle bir kahramanlık, kurtuluş savaşı bir tarihsel anıttır" şeklindeki entrysine gelen artı oyları sayar gecenin bir vakti. iki bira içince sapıtan yazar kişisi "rus vodkası düğnyanın en sert içkisidir." entrysindeki gerçeği meraktan vodka içer mesela....yazar kişisi bu örnekleri yaşarken aklına gelmez "ulan ben ne halt ediyorum?" sorusu. artık zoka yutulmuştur. klan beyi ne yazarsa yazsın önce artı oylama yapılır sonra da altına yıkama yağlama entrysi girer. artık aynadaki siluet aslına hiç benzememektedir. o sözlüğe ilk girişte dayandığı ağaç kütüğü diyeti istemektedir. gebelik vardı ya hani yukarıda anlattığım...işte kutlu doğum bu sıralarda gerçekleşir. sözlüğümüzün nur topu gibi bir kişiliksizi olmuştur. isteneni yazan,istenmeyeni oylayan, ensesine vurulunca ekmeği alınabileninden hem de...

    ne demiş üstad necip fazıl;
    etek openler oldukca opturenler cok olur

    insanlığın olduğu kadar sözlük yazarlığının bir gereği de esneyebilmek ama kırılmamak olabilir, olmayabilir de. * *
    8 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük