sistemin bizi şüpheciliğe itmesiyle mükellef olduğumuz ruh yapısıdır. sadece sanal ortamın değil başlangıç yolu olan gerçek hayattan kullanan yolak içimizde farklı devinimlere yol açıyor. formata uygun başlık altındaki 5 entry sağlam, başlığı açan gülüyor herşey güzel. ama o da ne denyonun biri 6. entrye sıçmış. tamam da kardeşim o ve onun ayarındaki adamlar için bu komik ki sen niye sinirlenip altında sebep arıyorsun! şüphecilik yaklaşımı yerine göre olmalı somut kanıt göstererek kesinleşmiş bir ifade zaten tartışılmaz ki. geyik bilgi platformu olan sözlüklerde paranoyaklaşma sadece duygu durumları bozuk olan bireylerin zayıflığından ileri gelir. çoğu yazar, silik bazı yazarımsıları hatırlar buna örnek olarak. jargona yeri eziklik. düzenli ve sürekli sanrıların, kuşku ve bilinçsiz suçluluk duygularının yoğun olduğu bir ruh halinde sen kalkıp ne diyebilirsin ki? ya ona benzeyeceksin ya da anlamayıp gülüp geçeceksin.
milli olarak savaşçı yapımız tüm dünyaya öyle lanse edildiğinden kendi içimizde bile kapışıyoruz.
-"waay sen bunu yazdın da sen şöyle misin böyle misin" vs...
ulan adam öyle sen oturduğun yerden mi düzeltecen adamı. ıyyyyy iğrenç butonuna basınca rahatlarsın ama o adama sadece yazar kimliği altında öeh! diyebilirsin. işte zincir bundan sonra kırılıyor. çünkü zincirin sağlamlığı en zayıf halkasının dayanabildiği kadardır. gruplaşmalar falan destek çıkmalar bu yüzden oluyor ya da olduğu sanılmakta. bakın ben bile şüphe ile yaklaşıyorsam bildiğim birşeyin de kesin olmadığı yönündedir. sen ordan: "hooop yok lan öyle bişey dersin" ben sana ispat gösteririm, inanmazsın paranoyak sensindir. ama benim kesin olmayan şeyler hakkında konuşmuş olmam beni paranoyak yapmaz daha çok kitleye hitap etmeme sebep olur. bunu yavşaklık olarak addedenler gelsinler onlara yine paranoyak olduklarını kanıtlarım ama tedavi edemem. zaten ilk halinden farklı davranalar hemen çıkış butonuna bassındır. bir daha uğramasındır.
genel olarak sözlüklerin paranoyaklığa sürüklemesinin sebebi yavaş yavaş forum anlayışından uzaklaşarak blogçuluğa kaymadır. önce forumlar vardı insanlar gerçek hayattan koptular. sonra forumlarda kanka, eş, dost muhabetleri oldu. tabi yine boku çıkınca yeni şeylere yönelmeler başladı. blogçuluk veya sözlükçülük. insanlar daha uzaklaştı birbirlerinden. anlatmak istediğim yazarlar da kendi fikrilerini başklarından gelebilecek kötü zikirler olarak algılamakta ve temkinli yaklaşımı abartarmaktadırlar.
işte monitöre siperden bakan ve parmaklarıyla klavyesini tetikleyen bir çok yazarın da korktuğu aslında 1 ve 0 kodlarından oluşan bu mekanları kendi evi gibi hissetmesi gerçekten uzaklaşmasıdır. uzaklaştıkça asıl olan gerçekçilik yerini şüpheye; sanrıların, kuşku ve bilinçsiz suçluluk duygularının yoğun olduğu bir ruh hastalığına dönüşmesine sebep olmaktadır. tedavisi yoktur. tatile falan çıkın mesela. kafa tatili. çıkış butonu yukarda. buraya kadar okuduysan tebrik ederim bir hışımlar yazdım zaten allahtan hayırlısı. hepimize acil şifalar...