Hz. Muhammed sav. birçok köleyi azad ettiği gibi bir çok köle içinde efendilerine azad olunması için rica da bulunmuştur. bu bilgilere rahatlıkla ulaşılabildiği halde işkembeden yaklaşım türeten zihniyeti lanetlemekteyim.
îslam dini, kitap ve sünnetiyle köleliği, cariyeliği kaldırmak için birtakım maddi ve manevi çereler getirmiş, insanların ancak ALLAH'a kul olacaklarım esas kabul ederek insanı insana köle ve uşak yapma zilletinden kurtarmanın yollarını belirlemiş ve bunun için uhrevi mükafatlar va'detmiştir.
îslam fıkhında "keffaretler" bölümü köle azad etmeyi şartlarına uygun ölçü ve anlamda- vacip kılmış ve böylece insana insanca davranmanın lüzumunu belirtmiştir.
islam köleler ve cariyeler için, onların haklarını korumaktan yana özel statüler koymuş ve bunu işler duruma getirmiştir.
Dinimizin kölelik müessesesini bir çırpıda yasaklayıp ortadan kaldırması elbetteki mümkün değildi. Çünkü gayr-i müslimler bu müesseseyi çeşitli amaçlarla işler durumda tutmaktaydılar. Tek taraflı yasak hiçbir zaman olumlu sonuç vermezdi. Savaşlarda, baskın ve yağmalamalarda müşriklerin, gayr-i müslimlerin müslüman halktan
elde ettikleri esirleri köle ve cariye diye kullanmalarına ve bunları ticari amaçla alıp satmalarına karşılık onlardan elde edilen esirleri en azından bir mübadele düzeyinde değerlendirmek ve sonra da esirlere sıcak ve yakın ilgi göstermek suretiyle îslam'm yüceliğini anlatmak son derece lüzumlu idi. Aynı zamanda bir mübadele söz konusu olmadığında, onları pedagojik bir uygulamayla yavaş yavaş hürriyetlerine kavuşturmak kalıcı bir prensip olarak devamlı göz önünde bulunduruluyordu.
Sonra da köle ve cariyelerden îslam'ı din olarak seçip kabul edenler "din kardeşliği" çatısı altına almıyor ve gereken bütün yardımlar yapılıyordu. [382]
ilgili Hadisler
Ubeydulldh b. Abdillah (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, en-sardan bir adamdan rivayetle şu bilgiyi vermiştir: Ensardan sözü edilen adam, siyahi bir cariyeyi alıp Resûlüllah'a geldi ve şöyle dedi: 'Ta Resûlüllah! Doğrusu benim üzerimde mü'mine bir köleyi azad etmeklik bulunuyor. Eğer siz bu siyahi cariyeyi mü'mine olarak görüyorsanız onu azad etmek istiyorum." Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz o cariyeye sordu:
- ALLAH'tan başka ilah olmadığına şehadet ediyor musun?
- Evet ediyorum, diye cevap verdi. Bu defa Resûlüllah (a.s.) ona:
- Benim Resûlüllah olduğuma şehadet ediyor musun? diye sordu. O da:
- Evet diye cevap verdi.
Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) şunu sordu:
- Ölümden sonra diriltilip kaldırılmaya inanıyor musun? O da:
- Evet inanıyorum, diye cevap verince, Resûlüllah (a.s.) o adama: