rakı: hakikaten farklı bi içki. yani rakı hiçbi şeye benzemez. lakin rakıyı da te kkalıp beyaz peynirle içmenin şahsım adına zerre ekyfi olmaz eziyeti olur. muhteşem bi sofrayla rakı her türlü birinciliğe gider. ama masraflı olduğu için sürekli tercih edilmesi zor.
votka: iyi kafa yapar. fazla işetmez. direk mayıştırır. bazen baş ağrısı yapabilir ama o da her zaman değil. votka kesinlikle iyi bir tercihtir.
viski: çok sert olmakla birlikte çikolatayla birlikte güzel bir içecek oluyor. lakin ne biliyim. ben hiç bi zaman öyle fimlerde rahatlamak için buzlu viski içen abiler ablalar gibi olmadım. sevemedim azizim bunu.
şarap: açıkçası çok fazla tercih ettiğim bişey değil. oldum olası şaraptan anlamam. dünya para şarap getirirler beğenmem köpek öldüren getirirler tadı hoş gelir. statü işi galiba bu. bende de ne statü var ohooo*
kanyak: kışın dondurucu soğukta lafa lapa kar eşliğinde yold ayürürken hiçbi şey onun yerini alamaz. ama bu hava koşulları ve ortam yoksa da o hiçbişeyin yerini alamaz.
cin: içimi son derece hoş. kafası oldukça iyi. tonik ve limonla birlikte güzel tüketilebilen bir içki. ama nedense fazla aklıma gelmez.
tekila: obaaa bu bambaşka bişey. yani o tuzu yalayıp limonu sömürmesi falan. değişik bişi azizim. olduğu yerde eksinlikle içilir. ev ortamında twister oynarken hele bambaşka oluyo.*
lakin öyle bir şey daha var ki o d abira. evet kiminin hamallık olarak yorumladığı, kiminin tadına iğrenç dediği o kutsal içecek. tüm o yazdığım alkoller iyi olmakla birlikt ehepsi her ortamd aiçilemez kanımca. ama bira öyle değil. yolda yürürken, evde otururken, bara gitmişken, diskodayken, parkta otururken yani hemen hemen her yerde. insanın su bile içemediği miktarda içebildiği yegane içecek. evet aşığım ona.