esasında, yurdum manzarasında, sağcı, solcu şucu bucu olmak pek de farketmediğinin kanıtı, sürekli solaganlar, klişeler, ya da yaftalar üzerli atışmalar.
ben, sosyalist de olabilirim, ya da bireyci, ülkücü, liberal, ya da bunların hiç biri sikimde bile olmayarak, yalnızca eleştiri yapan kimse olabilirim, hakkım değil mi? ama gelen her eleştiriyi, tayyipçiliğe ya da akp ye bağlanamanız, samimi söylüyorum, sizin kıt aklınızın, sike sürülmeyecek aklınıza delalet.
ya söylemlerinize göre, ''en'' hoş görülü, ''en'' akılcı, ''en'' ilerici, olan bir grubun, meseleyi sadece ve sadece akp ye yorması, kendi ezikliğine, akp karşısındaki, hezametine, düşmüşlüğüne bağlı değil midir?
tamam, her sosyal işi, 'gominist' e yoranlar da çok bu ülkede, ama en çok solcu geçinenlerin, bunu yapması, insana koyuyor. hem o kadar söyleme rağmen bunun yapılması..
dediğim gibi, klasik yurdum insanı profilinde, söylemlerin ne kadar içi boş safsatalar olduğunun belki de en önemli kanıtı.
