antichrist

entry100 galeri
    51.
  1. `
    --spoiler--
    lars von trier'in yönettiği, sadece 3 kişinin (üçüncü kişi danimarkalı bir bebek ve filmin hemen başında öldüğü için 2 kişi diyebiliriz) oynadığı film.

    filmi izlememin sebebi, trier ''bu sefer'' doğru düzgün bir film yapmış mı diye merak etmem, ki buradan trier'in kötü ve saçma filmler çeken bir yönetmen olduğu anlaşılabilir.

    film hemen bir seks sahnesiyle giriş yapıyor; siyah-beyaz ve müzik eşliğinde. bebek sahibi çiftlerin seks yapmadan önce bebeklerinin uyumuş olduğundan emin olmaları gerektiğini bilmeyen çiftimiz, william dafoe'nun charlotte gainsbourg'ü duvara yaslayıp becermesi suretiyle sevişirken, bebeğimiz birşeyin peşinde pencereden atlayıp yere düşüyor ve ölüyor. bebeğinin ölümü üzerine kadın deliriyor ve terapiye ihtiyacı oluyor ve terapiyi yapacak kişi kocası oluyor.

    ormanda tahtadan bir eve gidiyorlar ve burada yaşamaya başlıyorlar. kadın zaman zaman delirse de kocası ona sarılıp derin nefes aldırarak sakinleştirebiliyor. bu aralarda ucuz ve sıradan sevişme sahneleri var ki filmin aslında rahatsız edici ve tartışmalı olmadığına aşağı satırlarda değineceğim. bazen kadının sakinleştirilemediği zamanlar var ki işte film aslında zayıf olan kozlarını oralarda oynuyor. ilkinde kadın bir tahta parçasıyla adamın hayalarına vuruyor ve tahta kırılıyor. sonra kadın adamın penisini eline alıp masturbasyon yaptırıyor ve adam kan boşalıyor. bitmedi; sonra da adamın bacağında delik açıp deliğe parmağını sokuyor ve deliğe metal sokuyor. bitmedi; sonra da kendi klitorisini makasla kesiyor. ikincisinde ise kocasını sekse ikna edememesi üzerine kadın, ormandaki bol köklü bir ağaca kaçıyor ve yanına uzanıp masturbasyon yapıyor. kocası yanına gelip üstüne çıkıyor ve sevişmeye başlıyorlar; ama bu kısmı kadın hayal ediyor ve dvdnin kapağında bunun resmi var. filmin sonunda ise adam kadını boğarak öldürüyor. bütün bunlar saçmalık değil de nedir?

    filmin hayvanlar hakkında da oynadığı zayıf kozlar var. doğum aşamasında bir ceylan ve kendini yiyen bir tilki... geriye filmin saçmalığı ve tartışılmaması gerektiği kaldı.

    şimdi triercim canım benim, bebeği ölen bir kadın o şekilde mi delirir? o hale gelen kadını kocası mı terapi etmeye çalışır? deli bir kadın ormanın ortasındaki bir tahta evde mi terapi edilir? deli bir kadını sadece 1 kişicik mi terapi etmeye çalışır, bunun sakıncaları (dördüncü paragraf) bilinmez mi? ne oldu, sonunda kadın öldü. neden adam karısını hastanede doktorların terapi etmesine karar vermedi? bütün bunlar trier'in sanat için sanat felsefesiyle hareket etmesinin sonucu. tabii ki sanat için sanat bazen muhteşem filmler ortaya çıkarır (bkz: gran torino); ama bunun için film çekmeyi bilen bir yönetmen** olmak gerekir (mecazi anlamda), trier film çekmeyi bilmiyor ki (mecazi anlamda). trier tarzı yönetmenler toplum için sanat felsefesini seçmeli. bu film hiç ama hiç gerçeklik içermiyor. tüm bunlara rağmen trier'in kadın rolü için başta eva green'i düşünmesi doğru bir düşünce. o tarz bir kadını eva green'in canlandırması çok uygun olurdu; ama green rolü kabul etmedi.

    arjantin, avusturya, danimarka, fransa, hollanda ve isveç dışındaki ülkeler filme 18 yaş sınırı getirmiş. bunu anlayamıyorum; çünkü bu filmde hiçbirşey yok. gainsbourg'ün masturbasyon sahnesi kadınların ''gerçekte'' nasıl masturbasyon yaptığından bir kesit, erkeklerin masturbasyon sahneleri konuşulmuyorsa bu da konuşulmayacak, cinsiyet ayrımcılığı yapmasınlar. gainsbourg'ün dafoe'ya uyguladığı o şeyler (hayalara darbe, kan boşaltma, bacağı deşme... ) ve makasla klitorisini kesişi sahte sahneler. sonuçta sadece gerçekle alakasız aptal bir film. sevişme sahneleri ise dördüncü paragrafta belirttiğim gibi ucuz ve sıradan; trier cinselliğin bilinmeyen boyutlarını ortaya çıkaramamış; ergenler o sahnelerin hepsini biliyorlar. adam kadının üzerine çıkıp git-gel yapıyor, ne var bunda? bunu 12 yaşındakiler biliyor. paragrafın başındaki 6 ülkenin getirdikleri yaş sınırlarını belirteyim:
    arjantin: 16
    avusturya: 16 (en yüksek yaş sınırı bu, 18 yaş sınırı yok)
    danimarka: 15 (en yüksek yaş sınırı bu, 18 yaş sınırı yok)
    fransa: 16
    hollanda: 16 (en yüksek yaş sınırı bu, 18 yaş sınırı yok)
    isveç: 15 (en yüksek yaş sınırı bu, 18 yaş sınırı yok)
    görüldüğü gibi sadece arjantin ve fransa'ya helal olsun diyebiliyoruz. diğer ülkelerin film sınıflandırma sistemlerinde 18 yaş sınırı olsaydı getirirler miydi bilemeyiz; ama hadi onlara da sistemlerinde 18 yaş sınırına yer vermedikleri için helal olsun diyelim. fransa ve arjantin'de 18 yaş sınırları var; ama bu 2 ülke 16 yaş sınırını tercih etmiş.

    sonuçta trier ''bu sefer'' doğru düzgün bir film çekmiş mi sorusunun cevabı koca bir hayır.
    --spoiler--
    0 ...