delinen ozon tabakası üstünde çığır açmak isteyen insandır bunu yapan. bir kilo sarımsağı yutup ağzını açmaya nasıl cürret edersin sen yahu? kokudan bayılan elit kardeşlerimi hiç mi düşünmezsin?
geçen gün hastaneye asil ve eşsiz kanımdan vermeye gitmiştim, yine bir yardım günümdeydm işte azizim, nemalansın fakirler dedim. içeriye girdiğimde bir çok kan veren insan vardı, beni gördüklerinde; buyur ağam biz senin karşında kansız sayılırız dediler. e haklılar da azizim, zira benim kanım 1000 dolar pozitifmiş, apayrı bi grup. neyse kanımı verdikten sonra iki hemşire memesi elleyip kan yapsın diye böğürtlen suyu emmiklemeye gittim, o sırada yanıma bir hasta yakını geldi, ağzını açtı ve;
+ kimin için geldiniz?
- öhhhüüüü! öğk! bu ne be?
adamın ağzından öyle bir sarımsak kokusu çıktı ki hastanedeki komalık hastalar bile ayağa fırlayıp noluyor lan? diye selam çaktılar. bitkisel hayattakiler fotosentez bile yapamıyordu, doktorlar maskelerini sıkı sıkı bağlamış 'hastaneyi boşaltın' diye emirler yağdırıyordu. bir de beni düşünün azizim, eşsiz bedenimle adamın tam yanındaydım, çürümüş dolar kokusuna alışıktım ama bu bambaşka bir şeydi, nefes alamıyordum, gözümün önünden balya balya dolarlar geçiyordu, sanırım ölüyordum...
seksi hemşire- ayy! şurada çok yakışıklı bir çocuk vaaaar! kokudan bayılmış galiba!
çirkin hemşire- bırak kız, biz kendimizi kurtaralım!
seksi hemşire- olur mu ya öyle şey?!
seksi hemşire ölüm tehlikesini bile göze alarak eşsiz bedenime yapıştı ve beni oradan çıkarıp evine götürdü. gözümü açtığımda kollarında çıplaktım, bana seksi bedenime dayanamayıp sahip olduğunu söyledi. ne olacak yahu? deyip bir fırt aldım dudaklarından. sabaha kadar bu devirde hala sarımsak yiyip bizi avrupalı hastalara rezil eden adamla dalga geçip güldük. umarım bir daha böyle insanlarla karşılaşmam, coolus'a şükürler olsun ki hayattayım.
