- "bitaraf olan bertaraf olur" diyebilecek kadar statükocu bir zihniyetin projesi olması.
- iftar sofralarını siyaset meydanına çevirerek, dini siyasete alet etmeleri.
- ordu da dahil devletin tüm kurumlarını boyunduruğuna alıp, yargıyı da tamamen ele geçirmek isteyen bir hükümetin hazırlığı olması.
- önderlerinin "yalancı" olması, olayları saptırmak için türlü numaralarla bin bir çeşit "yalan" söyleyerek su üstüne çıkmaya çabalaması.
- dinci kadroların devletin tüm kurumlarına yerleştirilmesi. ülkede yeni bir yeşil sermaye grubunun yaratılması. albayraklar gibi dinci grupların milyarlarca dolarlık zıplamalarla devasa boyutlarda büyümeleri.
- 8 yıl önce ülkede terör diye bir şey kalmamışken, bugün herkesin çıkıp meydanlarda demokratik özerklikten, ayrı devlet kurmaktan, yeni kuracakları devletin ikinci resmi dilinin zazaca olacağından vs. bahsedilmesi.
- bugün için ülkenin en önemli gündem maddesinin kpss sorularının çalınması olması gerekirken, beyfendilerin bu işi dillendirmemeleri, delilleri karartarak olayın saptırılması ve garian insanlara atılması için uğraş vermeleri.
- evet oyu alabilmek için referandum öncesi memur zam oranalrını arttırmaları, memur maaşlarını bayram öncesine denk getirmeleri, esnafa verilen kredilerin tam da bu zamanda düşürülmesi.
- sırf kürt oylarını alabilmek için kürtlerin şımartılması, türklerin bu ülkede ikinci sınıf vatandaş konumuna düşmesi.
- "bakanım buraya niye hizmet getirmiyorsunuz" diye soru soran vatandaşın, "konuşma, kes sesini, git öğren neler yaptığımızı" diyerek azarlanması. o vatandaşın yaka paça dışarı atılması.
- teröristlerin sınırda karşılanıp, ayaklarına hakim götürülüp, "pişman değilim" dediği halde serbest bırakılmaları.
- 12 eylül mağdurlarıyla bu referandumda oylanacak maddelerin uzaktan yakından ilgisi olmamasına karşın, çıkıp ekranlarda ağlanarak duygu sömürüsü yapılması. o mağdur ve şerefli insanların acıklı hikayelerinin şerefsizce kendi amaçlarına alet edilmesi.
- ergenekon diye bir iddianeme ile karşı görüşteki herkesin içeri atılması, insanların daha suçlarının ne olduğunu bilmeden yıllardır hapis yatmaları, ölmeleri.
- medyayı tamamen baskı aracılığıyla sindirmiş olmaları. doğan grubu gibi medya kuruluşlarının bile milyarlık cezalarla sindirilmesi.
- en başındaki insanın bop'un eşbaşkanı olması, ülkeyi satmayacağına dair güven duyulmaması.
sebep çok, ama en çok da "bu hükümete güven duyulmaması" deneilir. güven duymamak için de bir sürü sebep var.