atamaları adalet bakanının tek başına değil onun da bir üyesi olduğu ve diğer ütyeleri ideolojik olarak ona karşıt olan 7 kişilik hsyk'nın yaptığından bihaber, cehaleti dizini de aşıp gırtlağına dayanmış, muhtemelen yargıdaki mezhepçi-siyasi yapılanmadan ve mevcut kooptasyon düzeninden bir şekilde nemalanan bir zihniyetin ürünü olan, hatta kooptasyon nedir bildiği bile şüpheli kişilerdir. yeri gelmişken başlıktaki mal ifadesini tasvip etmediğimi de özellikle belirtmek isterim.
yargı bağımsız değildir. çünkü yargıdaki mezhepçi-siyasi kadrolaşmayı gerçekleştiren eski adalet bakanı seyfi oktay mahkmee kararıyla yapılan teknik takibe takılan görüşmelerinde hala yargıdaki tayin ve terfilere müdahale etmekte, devam eden davaların gidişatını etkilmeye çalışmakta olduğundan ilgili davada sanık olarak yargılanmaktadır. görülen o ki yüksek yargı sistemimiz önemli ölçüde maalesef belirli bir siyasi görüşe mensup dedelere bağlıdır.
aslında önemli olan tarafsızlıktır ki bunu nedense dile getirmekten ısrarla kaçınır bizim "bağımsız" yüksek yargı mensupları. bağımsızlık sadece tarafsızlığı sağlayacak düzeyde olmalıdır. şu an olduğu gibi gayrıresmi bir juristokrasi yani yargıçlar iktidarı düzeni oluşturacak hiçbir mekanizma bağımsız daha da önemlisi kesinlikle tarafsız olamaz.
referanduma sunulan düzenlemeler de bu amaca hizmet etmektedir. gelişmiş ülkelerdekine benzer bir yapı ortaya koyması yargıda kadrolaşmış ve kadrolaşmasının devamını mevcut kooptasyon sistemiyle garanti altına almış mezhepçi-siyasi yapılanmayı tehdit ettiğinden birileri kuyruğuna basılmış gibi tepki vermektedir.