Kendisiyle barışmalıydı önce. Anlayacaktı, anlatacaktı melekutiyete dönük kürsüsünde. duymak istemeyen kulağına mukabil hiç susmayacaktı dili. ikna edinceye dek veya ilzam.
Olmadı, boynuzlayacaktı; çifteleyecekti. indirecekti toprağa, geçirecekti mezarlığa. Silkecekti üzerinden sarhoşluğu, sarsacaktı ta ayılıncaya kadar, Münker-Nekir sayhasıyla. Yuyup paklayacaktı ahirzaman çehresini nasuhi gözyaşlarıyla, kendi olacaktı. Sütbeyaz benliğine kavuşmak için, buğu evinde tedaviye alacaktı. derisini kesip atacaktı bıçak gibi, mezbaha masasında. Bir yaka-paça olmadır gidecek... Zinhar! Pes etmeyecekti!