1904 yılında ilk seferlerine başlamış yaklaşık 1200 km. uzunluğundaki dünyanın en eski ve en uzun metrosudur. Metronun kendisi gibi vagonları da pek yeni değildir. Bu yüzden vagonların her tarafı çizikler yırtıklarla doludur. istasyonlar her daim rutubet kokar, insan kendisini bir kanalizasyon şebekesinin içindeymiş gibi hissedebilir. istasyonlar harf ve rakamlarla gösterilir. New York'a yeni gelmiş birisi için metroya inerken hangi tarafa giden durağa indiğini anlamak oldukça güçtür. Zira gidilen yönle ilgili bir tabela veya uyarı bulunmaz. New York Metrosunda seyahat eden tipler çok geniş bir yelpazeye sahiptir. En zengininden en fakirine kadar çeşit çeşit milletten insanlara rastlayabilirsiniz. Metroda hamburger yemek, starbucks'tan alınmış kahve içmek oldukça yagın davranışlar olup sabah saatlerinde dizüstü bilgisayarında çalışanlara da rastlanabilir.