derste tarih hocası ile tartışıyorum, ankara üniverstesi. 1. sınıf.1. dönem.
neyse...
hoca yılların hocası ve sıkı kemalistlerden, hani yaşlı emmiler olur ya koltuğunun altına cumhuriyet gaztesi alır yoluna devam eder gider. ama bir hoş muhabbet ki yanaklarını sıkasın gelir. sınıf dolu dolu işte yaz bitmiş artık güz başlamış, yapraklar havada uçuşuyor vs...
bende bir gariban anarşist sınıfta bekliyorum. anarşistiz dedik de dinsiziz demedik canım *. sonra derste işte "atatürk ilke ve inkılapları". hoca da şapka devriminden filan bahsediyor. ne kadar gerekli olduğundan türbanın çağ dışı olduğundan. ulan bana ne oğlum bunlardan. zaten yök'ün beynimize çökmek için koyduğu mal derslerden birkaçı...
neyse hoca atıp tutuyor inkılaplara bağlıyım diye filan, bende dedim ki ne;
ben- ee peki hocam madem bağlısınız bu kadar ne diye şapka giymiyorsunuz?
hoca- çocuklaarr.. bunun cezası günlük 1 tl. giymezsen ödersin
ben- peki hocam ödediniz mi?
hoca- (cevap yok...) neyse konumuza dönelim...
bizim sınıfta muhafazakar kesim yoğundur biraz. bu nedenle de bu gariban mı diyim, artık neden sessiz kaldıklarını anlayamadığım muhafazakar arkadaşlar bir de baktım gözleri benim üzerimde takdir eder gibi bana bakıyorlar. ulan fazla bişey demedim ki? altı üstü ne konuştuğunu hatırlattım hocaya. neyse.
yanımda da bizim arkadaş var cemaat evinde kalır, çocuğa diyorum
"oğlum bak, şu sınıfta toplasanız 30-40 kişi varsınız, din hepimizin dini, ne diye konuşmazsınız anlamam sizi arkadaş!" diye sitem ettim. çocuk da yahu adama laf mı yetiştireceğim de bilmem neyde... dersten kalma korkusu mu vardı bilemem artık. ama ben gönül rahatlığıyla bir özgürlük düşmanını sınıfta rezil ettiğime seviniyorum.
yıl sonu dersten ff ile kaldım. konuşmayanlar geçti...