üç yaşındayken her hayat güzeldir

entry9 galeri
    ?.
  1. insanın büyüdükçe, ruhundaki melankoli eğiliminin kendisini geliştirdiğini ve hayatı kendisine içinden çıkılmaz dertler silsilesi hâline getirdiğini belirtir yargıdır. üç yaşındayken, her hayat güzeldir velhasılı...

    orada, çorak tepelerin ardında güzel bir diyar var. buna inanırım ben. evimizin balkonuna çıktığımda, karşımda bütün heybetiyle varlığını sürdüren o dağları aştığım gün; kendi cennetime dokunmuş olacağım, biliyorum. birgün gene balkondaki demir korkulukların arasındaki boşluktan o dağlara, çorak tepelere bakıyordum vakit bir akşamüzeri ve babamın işten gelmesini bekliyorum. hava giderek kararıyor ve tepelerin ardındaki cennetimde kutlama başladı sanıyorum. havai fişek atıyorlar ve ben, bu manzarayı yakından göremeyecek kadar küçüğüm henüz. derken babam geliyor eve... elinde, bir poşet ve poşetin içinde de yenebilecek şeyler var. ooo, babamın ne de büyük ayakkabıları var. bu kadar büyük ayakkabı giyen birisi, "mutlaka o tepelerin ardına gidebilir" diye düşünüyorum.

    yemek masasında babama sormak niyetindeyim bu konuyu... o kadar büyük ayakkabı giyen birisinin, bilmediği bir şey yoktur herhalde. hem tabağımdaki bütün yemeği bitirirsem babam gibi büyük ayakkabılar giyme hakkı kazanabilirim sanırım. yemeğe oturmadan önce babam, tepelerin ardında savaş çıktığını söylüyor. sanırım yaptıkları kutlamanın, havai fişek gösterilerinin kısaca adı buydu...

    derken yemek sofrası kuruluyor. masada babama düşündüklerimi anlatıyorum savaş kutlamalarının devam ettiği o tepe ardında bir cennet olma ihtimalinden bahsediyorum, günün birinde oraya gideceğimi söylüyorum. beni düzeltiyor babam. ki dediğim gibi bu kadar büyük ayakkabısı olan birisi, eminim benden daha iyi biliyordur bir çok şeyi. ölümden falan bahsediyor babam hız kesmeden. savaşta ölen çocuklar olduğunu, cennete onların gittiğini söylüyor. cennet'in, bu dünya üzerindeki her hangi bir yer olmadığını açıklıyor kendince. tüm anlattıklarını dikkatlice dinledikten sonra anlıyorum, birileri benim cennetime zarar veriyorlar. birileri, benim cennetimi tahrip ediyorlar... o kadar büyük ayakkabı giyen birisi de yanılabilir pekala. orası, benim cennetim işte. ve bir gün o kadar büyük ayakkabıları giyebilecek olduğumda eminim ki oraya gideceğim.

    hala inanıyorum ben o tepelerin ardında bir cennet olduğuna. babam, bu durum için "çocuk aklı" dese de bence sorunlu olan katiyen "büyük aklı" olmalı. ve ben, düşündüklerimde doğruyum. biliyorum ki o tepenin ardında ölümlere sebep olan şey "çocuk aklı" değil, bilakis "büyük aklı" orada insanları öldürüyor. ve gene bahse varım o tepenin ardında 3 yaşındaki hiç bir çocuk, savaşın ne olduğunu bilmiyor. savaşa en ufak(olumlu veya olumsuz) bir etkide bulunmuyor. boş kovanlardan, kendilerine oyuncak yapanlar bile vardır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük