müslüman kürt lider, dünyanın en büyük devlet adamları ve komutanlarından birisi olan selahattin eyyubi'nin kurduğu devletin büyüyüp gelişmesinden, kendi milletinin geleceğinden çok kudüs'ü alma aşkıyla yanıp tutuşmasından ileri gelmiştir. allah'ın topraklarına sınır çizmeye gönlü razı olmayıp sürekli kudüs'ü fethetmek maksatlı hazırlıklar yapan bir liderdir kendisi.
mübarek toprakların islam alemi için önemini kavrayabilmiş ve ileride bir gün bütün islam aleminin birlik ve beraberlik içerisinde olabileceğini hayal etmiştir. kendi kavminin ileride müslüman devletlerce zulme uğrayacağını ya da uğradığı zulme müslüman devletler tarafından sessiz kalınacağını hesap edememiştir zannımca.
günümüzde ırak, iran, türkiye ve suriye'ye dağılmış olan kavminin bütün bu devletlerce terörist damgası yiyebileceğini hayal edememiştir.
hatta kimi devletlerce kendi kavminin inkar edileceğini ve kendi mensubu olduğu ırkın bile inkar edilip kendisini başka bir ırktan gösterileceğini düşünmek bile istememiştir.
kudüs'ün işgal altında olması ve filistin halkının gördüğü zulüm kudüs'ün kutsal bir yer olması nedeniyle bütün dünya ülkelerince hatta ve hatta gayrimüslimlerce kınanmakta. fakat kürtlerin bu 4 devlet içerisinde ne türlü oyunlara maruz kaldığını ne islam alemi, ne de dünya kamuoyu bilmiyor, görmezden geliyor.
halbuki kutsal toprakları fethedip islam alemine kazandıran ve bunu yaparken kendi devletinin ve kavminin özgürlüğünü ve geleceğini ikinci plana atan bir lider ve ordusuna islam alemi bu derece sessiz ve kayıtsız kalmamalıydı diye düşünüyorum.
bu borç, öyle böyle bir borç değil. altından kalkılması zor olan bir borçtur zannımca...
