"21. yy", "askerlik", "vatani görev" ve "tip". evet galiba bunların içinde en doğru tanımlama "tip" olmalı. öyle ki o derece karakterden yoksun toplumdaki belli bazı zümreleri temsil eden tipler haline getirilmişiz ki, ne kendimize ait öznel bir düşüncemiz ne de oturmuş sağlam savlara dayanan bir karakterimiz var. biz basit sıradan "tip"leriz. dolayısıyla askeri vesayete karşı olmayı veya savunmayı tamamen bu tipik davranışların gölgesinde kalarak ifa ediyoruz. askerliği vatani görev kabul etmenin veya etmemenin teoride bir yanlışlığı yoksa da sığınılan düşüncelerin ne olduğu teorinin söylevinde büyük önem arzediyor.
askerliği vatani görev kisvesi altında değerlendireceksek burada tartışılacak olgu askerlik değil vatani görev oluyor sanırım. lakin askerliği "militarizm" kavramı çerçevesinde değerlendirecek olursak burada da başlıkta gönderme yapılan 21. yy'ın hiç bir önemi kalmıyor.
geniş bir konunun dar bir başlığa sığdırılma çabasıyla beraber yerel bir zeminde tartışılmasına neden olan bu "tip" in bir durup düşünmesi ve askerliğin bir savaş çubuğu mu yoksa barış çubuğu mu olduğu üzerinde kafa patlatması icap ediyor.
bu "tip"e söylenebilecek tek şey;
ey tip 21. yy'ı bir kenara at, vatani görev hikayesini de şimdilik rafa kaldır, başın ellerinin arasında gözlerin kapalı derin bir tahayyüle giriş, askerlik özünde nedir, militarist kimdir, antimilitarist nedir?.. düşün ve dünyada barış adı altında öldürülen çocuklar için gözünden bir damla yaş süzülmesini um... o zaman belki sıradan bir "tip" olmaktan kurtulup karakter sahibi bir insan olma yolunda küçük de olsa bir adım atmış olursun.