damdaki deli

entry1454 galeri
    852.
  1. 'bana bak dönnis velet, bu deli senin hakan abin. anladın mı?' dedi ruyaqibi. oyle tanıdım ben bu adamı aylar önce. hakkaten de abim oldu.

    aynı dönemde sevgililerimizden ayrıldık, beraber aşk acısı çektik. birlikte ağladık, birbirimize 'ağlama, değmez' dedik gözyaşlarımızı silerken.

    öz abim olsan belki bu kadar kollayamazdın beni. yanlış kişilerden, yanlış tercihlerden, yaapabileceğim yanlışlardan, bana yapılabilecek kötülüklerden.. bi şekilde korudun beni hep taa nerden. ben bi tek sana ağlardım. bi tek sen görürdün hakkuş. sen bilirdin.

    ve öz abim olsan belki ben bu kadar umursamazdım seni. bu kadar sinirlendirmezdi beni etrafındaki pislikler. bu kadar kollamazdım seni onlardan.

    sabahlara kadar konuşurduk seninle. uyumadan okula gitmiştim bi keresinde, hatırladın mı? sınavım vardı, sabaha kadar tarihin içine etmiştik beraber.. senin moralin bozuktu ama yine belli etmiyordun. hiç etmezdin, etrafındakiler üzülmesin diye.
    aldatıldığında bile umursamıyor gibi yapmıştın.
    senin yerine ben sinirlenirdim hep. sen de hep 'sakin ol minik danam, bi şey yok ortada. benim umrumda değil, senin de olmasın.' derdin..

    ailemin içine girmiştin. ölüm haberini aldığımda küçük kardeşim gözyaşları içinde gelip 'hani o uzun saçlı, birlikte fırat okuduğumuz hakan abi mi? şaka yapıyodur o, hep şaka yapar biliyosun' dedi. hala inanmıyor bana. görseydin sen, gülerdin. sen hep gülerdin. çok da yakışırdı.

    hatırlarsın kamerada fotoğraflarını çekmiştim. hep çekerdim. çünkü benim abim çok yakışıklı. kimseleri yakıştıramazdım abimin yanına.
    söz vermiştim, zenci bi hatun bulucaktım sana. fransızca da konuşucaktı. taş gibi de kalçaları olacaktı.

    şu bilmemnaptımın dünyasında galatasaray forması en çok benim abime yakışırdı.

    ve benim abim, bana salçalı sandviç yapacaktı. çok iddalıydı bu konuda. sahilde beraber gezecektik. şirinler dondurması yicektik abimle biz. çok plan yapmıştık. hiçbiri olmadı..

    amerikadaydım abim. görüşememiştik. 'üzülme' dedin, 'paskalyada geleceğim. o zaman görüşürüz. zaten bacaklarıma protez takılacak, istediğim zaman kalkıp gelebilicem. baharda da geleyim, o dönemde bahçenizde papatyalar açıyordu. fotoğraflarımı çekersin. tamam mı minik danam?'

    paskalyada bekliyor olacağım. olmadı baharda. veya gelecek yaz. mutlaka gel tamam mı? çok seveceğin bir yer var burda. eski bir evin bahçesinde nargile içirteceğim sana. tavla da oynarız. ama sen beni yenersin. ama sen bi kaç el bilerek kaybedersin.. ben mutlu olayım diye. zaten kendi mutluluğun için hiçbir zaman bir şey istemedin ki sen. hep etrafındaki insanları düşündün. canını yakanlar bile mutlu olsun isterdin. nasıl bir meleksin sen?

    'ölcem yhaa bıktım intihar etçem yhaa' diye gezen gerizekalılar dururken neden önlerine geçtin ki? neden onlar geberip gitmiyo abi? ben senin gitmeni istemiyorum. senin için hep başkaları önce gelirdi. bu kadar kişinin zırıl zırıl ağlamasını istemezdin. neden gittin o zaman?

    şey yapalım mı? şimdi ben seni göremiycem ama sen yine de yanımda ol hep. tamam mı? öyle hissetmek istiyorum.
    yine şımardım mı abiş? seninle konuşurken hep şımarırdım ben. bu kadar sevgiye alışkın değildim, kusura bakma. hiç kimse bana 'kardeşim' deyip de gerçekten kardeşi yerine koymamıştı çünkü bugüne kadar.

    seni çok seviyorum abim. nolur paskalyaya kadar gelmiş ol. çünkü öldüğüne ben inanmak istemiyorum.
    43 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük