var mısın yok musun

entry1176 galeri video3
    989.
  1. Orada yarışan ahmet benim. Bir kaç şeyi aydınlatmak istiyorum, kafamdaki birçok şeyi zaten kendi yarışmamda ifade edeceğim.

    Buraya katılana kadar ben de önüme geleni eleştiren, eksi tavır'dan ödün vermeyen bir adamdım. Fakat oradan bakınca işler klavye başındayken yürüdüğü gibi yürümüyor. Öncelikle Acun ılıcalı'yı "boş işler yapmakla, duygu sömürücüsü" olmakla eleştiren kitleye şunu söylemek istiyoruum; Yıllardır sözlüklerde olan ne? Ben çocukluk anılarımı, 90'lar özlemimi anlatıyorum gülüyoruz, sen mayına basan bir çocuğun gözünden insanlık eleştirisi yapıyorsun ağlıyoruz. Peki bu yaptığının, orada anne ve babasını genç yaşta kaybettiğini ifade eden can'dan farkı var mı arkadaşım? Hiç değilse o adam binlerce lira kazanma fırsatını taşıyor, sana ssg ya da zall bir dondurma ısmarladı mı?

    Bizleri şöhret düşkünü olmakla suçladılar, ben 25 yaşındayım, okuyorum. Çankırı'da yaşıyorum, istanbul’da evimiz var, staj yapmak için istanbul'a geldim. O arada başvurayım bakalım dedim ve çıktı, 50 programlık bir süreçten sonra zaten okuluma döneceğim. Ama ne şöhret budalalığımız kaldı ne şişmiş egomuz. Ben hiçbir internet sitesinde yarışmacı olduğumu ifade eden tek bir cümle bile kurmadım. Ben orada 3 haftadır yarışıyorum ama daha şimdi açıklama gereği duydum çünkü sözlükten dostlarım zaten deşifre edecekti. Ki oldu da zaten.

    -Bizleri basit insanlar olarak görüyorlar buraya katıldık diye, yani bu programın kitlesi işten eve geldikten sonra televizyonun karşısına geçip biraz rahatlamak, biraz heyecanlanmak isteyen bir kitle. Şimdi ben bu insanlara rakamların bilimsel dünyasını, algoritmalarla falan mı anlatayım? Rüyamda şunu gördüm diyip freudien bakış açılarıyla lacan'dan referanslar verip mi yorumlayayım?

    -Yarışmaya niye katıldın? Şöhret peşinde mi koşuyorsun?
    -var mısın yok musun bana kendimle yüzleşme fırsatı verdi, orada söyleyeceğim bir cümle bile insanların kafasında “böyle bir durum var hakikatten” diyerek farklı bir bakış açısına sahip olmasını sağlayabilirdi. Belki dünyaya bakışını değiştirecek, hiç olmadı "güzel lafmış" deyip bu topraklarda kurulacak ortalama cümlenin seviyesini yükseltecekti. Ayrıca insanların sözlüklere karşı olan empatisini biraz olsun kırabileceğimi düşünüyordum ve bunu da başardığıma inanıyorum.

    Düne kadar çocukluğumuzun çok güldüğümüz programlarını yapan isimleri eleştirip onlardan bin kat daha rezil, iğrenç komedi filmleri çeken arkadaşı eleştiren sayfalarca yazı var sözlüklerde. Aralarında benim yazdıklarım da dahil. Peki o sayfalarca entryler giren yazarlar ne yaptı? Hiçbir şey. Yeni bir film mi çektiler "bak komedi filmi böyle yapılır usta" diyerek. Aralarında toplanıp beğendikleri senaryonun finansmanını mı üstlendiler? Yok. Sadece eleştirdiler, sözümona recep ivedik 255 diyerek dalga geçtiler, recep ivedik auswitczh diyerek ironi yaptılar. Peki sonuç ne? Koca bir hiç. Ama ben oraya çıktım, ideallerim olduğunu dilim döndüğünce ifade ettim, bu ülkede güzel senaryolara değil çıplak bedenler ve sansasyonel isimlerle filmler çekildiğini haykırdım. Peki siz ne yaptınız ulan ona buna atıp tutmaktan başka.

    edit: son olarak, eski eksiciler bilir ki sözlükte rumuz gerçek hayatta deşifre edilmez, bu "omerta" dır. Ben old school sözlükçülerdenim, o yüzden yeni yetme "41.000 evrenin rakamı dedi ne saçma" diyen adama "bre gerizekalı "bir otostopçunun galaksi rehberinde 42 evrenin rakamıdır, eksici adam bilmezse olmaz" diye mesaj atmadım. Ya da "hayat bir kutu çikolataya benzermiş, içinden ne çıkacağını bilemezmişiz" deyip aklı sıra küstahlık yapan, fakat bunun "forrest gump" tan bir alıntı olduğunu bilmeyen yazma özürlü arkadaşa bunu ifade etmedim, bilinsin.
    0 ...