bir erkeğin ruhunun neden yapıldığını ve neden şekil aldığını özetler bir dagur kari filmi. bir erkeğin en yontulmamış ve en saf halinin erkek ve kadın ilişkileri, hayatta tutunması için ne yapması gerektiği metaofarlar düzeyinde, erkeğin iç dünyasını yansıtmış, kısaca erkeğin kalbine dokunmuş yönetmen. mekanın aurası, üzerine sinmiş is ve toz kokusunu sabahları taze çekilmiş kahve ve akşamları burbon kokusu ile harmanlıyor. jacques karakterini red filmindeki ludlow karakteri ile hatırlayacağımız brain cox, lucas karakterini ise there will be blood filmindeki sapkın dindar rahip eli sunday ile sinirlerimizi usta bir oyunculuk alt üst eden paul dano canlandırıyor. durağan ama sıkmayan temposu ve akışı ile izlenmesi için sağlam bir kafa gerektiren, tekrar tekrar seyrederek detaylardaki nüansları yakalayacağınız başarılı bir film.
--spoiler--
hayata karşı acımasız olmanın, aslında kendine acımaya dönüştüğüne dem vurdurmuştur ve erkeğin kalbini de ikiye bölmüştür. iyi ve kötü olarak, ya da çaylak ve hayatı yaşamış. temiz ve iyi olanın yorgun ve kötüye alışık olan bedende gerçek olan mutluluğu arkadaşlarında ve aşkta, yani sevdiklerinde huzur bulduğunu, hayata yeniden iyi biri olarak nasıl dönüşebileceğinin ipucunu vermiştir yönetmen.
--spoiler--